Cumartesi, Ekim 5, 2024
Gazete Makaleleri

İyiliği Tavsiye Ederken

Bazı kimseler, Bekara suresinin, (İnsanlara iyiliği emredip de kendinizi unutur  musunuz?) mealindeki 44 âyeti ile (İsra gecesinde, ateşten makaslarla dudakları kesilen bir kavme uğradım. Kim olduklarını sordum. “Biz iyiliği emrettiğimiz halde kendimiz yapmayan, kötülüğü yasakladığımız halde kendimiz sakınmayan kimseleriz” dediler.) mealindeki hadis-i şerifi ileri sürerek,  (Kendisi iyi olmayan bir kimse, başkalarının iyi olmalarını tavsiye edemez) diyerek hakkı tavsiyeyi ancak günahsız insanın yapabileceğini zannediyorlar. Doğru olmayan kimsenin başkasını doğrultmaya çalışmasının, salih olmayan kimsenin başkasını ıslah etmesinin doğru olmadığını sanıyorlar. Halbuki başka bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Kendiniz tam yapamazsanız da iyiliği emredin! Kendiniz tam sakınamazsanız da kötülükten sakındırın!) [İ. Gazali]

Demek ki iyiliği tavsiye etmek için günahsız olmak şart değildir. Sonra peygamberler hariç  günahsız kul bulmak kolay mıdır? Yukarıda bildirilen âyet-i kerime ve hadis-i şerif iyiliği emir ve  kötülüğü men etmeyi yasaklamıyor, iyiliği emredenken kendimizi unutmamamız bildirilmektedir.

Çünkü kötülüklerin tehlikesini bilen âlime yapılacak azap daha şiddetlidir.

Âlim günah işlerse, (bilmiyordum) diye bir mazeret ileri süremez. Fakat iyiliği tavsiye ettiği ve  kötülükten sakındırdığı için günaha girmez. Âlim, kendisi yapmazsa bile iyiliği bildirmesi  farzdır. Farzı yapan da ihlasına göre ecir kazanır.

İyiliği tavsiye eden kimsenin fâsık olması, fâsıklığının bilinmesi, sözünün tesirsiz olmasına sebep olur. Allahü teâlâ, önce kendimize öğüt vermemizi, eğer kendimiz yaparsak, başkalarına da tavsiye etmemizi bildiriyor. İyiliğe kendimizden başlamamız gerekir, kendimiz yapamazsak bile iyiliğe tavsiye etmekten vazgeçmemeliyiz.

Şüpheli Şeyler

Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki:

Bir işi yaparken, kalb rahat etmezse, [sıkılırsa, çarparsa] o işi terk etmelidir! Şüphe edilen işleri yapmakta, kalbi ölçü yapmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Kalbin sakin olduğu [rahat olduğu, beğendiği] ve nefsin sıkıldığı [beğenmediği] işler, hayırlıdır. Yalnız nefsin sakin olduğu iş şerdir.)

(Elini kalbinin üzerine koy! Helal olan şey yapılırken, kalb sakin olur, rahat eder.)

(Helal ve haram olanlar açık bildirilmiştir. Şüpheli şeylerden sakın! Açık bildirilmiş olanlara tabi ol!)

Hakkı kabul etmek

Hakkı söyleyen kim olursa olsun kabul etmelidir.! Çocuğumuz da söylese, cahil biri de söylese, itiraz etmeden kabul etmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Hakkı söyleyen, küçük-büyük ve uygunsuz biri de olsa kabul et, batılı da reddet!) [Deylemi]

Bir hususta körü körüne inat etmek çok kötüdür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Bilmediği bir hususta inat edene, inadından vazgeçene kadar Allah gazap eder.) [bni  Ebiddünya]