Abdullah Bin Sebe Kimdir?
Müslümanlar arasında Eshab-ı kiram düşmanlığını ilk aşılayan Yahudi dönmesi Abdullah bin Sebedir, “Sebeiyye” denilen sapık yolun kurucusudur.
Hz. Osman’ın halifeliği zamanında Yemen’den Medine’ye geldi. Ben müslüman oldum dedi. Halifenin gözüne giremeyince, her yerde halifeyi kötülemeye başladı. Fitne ve fesat çıkaracağı anlaşılarak Medine dışına çıkartıldı. O da gittiği Basra, Şam ve Kufe’de de Halife Osman’ın aleyhindeki faaliyetlere devam etti. Eshab-ı kiramın büyüklerine uygunsuz sözler söyleyerek bozgunculuk yaptıysa da fazla taraftar bulamadı. Mısır’a gelerek cahilleri etrafına topladı. “Hz. İsa’nın döneceğine inanıp da Hz. Muhammed’in döneceğine inanmayana şaşarım” dedi. “Halifelik Hz. Ali’nin hakkıydı, Osman onun hakkına tecavüz ederek zalimlik yaptı” dedi. Hatta Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer’in hilafete geçmeye hakları olmadığını söyledi. Etrafına topladığı cahilleri isyana teşvik etti.
İbni Sebe ve taraftarlarının yaptığı fitnenin etkisinde kalarak Mısır ve Irak’tan Medine’ye gelen isyancılar Hz. Osman’ı şehid ettiler. Hz. Ali zamanında da fitne ateşini körüklemeye çalışan ibni Sebe, Kufe’ye giderek Hz. Ali’ye yaranmaya çalıştı. Hz. Ali’ye “sen tanrısın” diyerek ona secde etti. Hz. Ali, onu Medayin şehrine sürdü. Sebeiyye fırkası, Cemel ve Sıffin olayının hazırlayıcılarıdır. Hz. Ali’yi de şehid ettiler. Hz.Ali şehid olunca; “O ölmedi, bulutlara yerleşti, şimşek, yıldırım onun emri ile olmaktadır” derdi. Daha nice düzmece sözleri ile cahilleri aldatıp Müslümanları içeriden yıkmaya çalıştı. (Rehber ansiklopedisi)
Yahudi İbni Sebe, 654’te Mısır’dan Medine’ye gelmiştir. (Müncid)
İbni Sebe Mısır’da isyana sebep oldu, ona inanan çapulcular, Osman’ı şehid etti. (Kamusül alam)
Yahudiler Resulullahı zehirledikleri halde, öldüremeyince bu sefer müslümanların arasında fitne çıkarmaya başladılar. İbni Sebe, her peygambere Allah tarafından vasi verildiği ve Hz. Muhammed’in vasisinin Hz. Ali olduğu hakkında propagandaya girişti. Mısır’dan Medine’ye gelmiştir. Hz. Ali’ye secde etmiştir. Hz. Ali de onu Medayin şehrine sürmüştür. (İslam Ansiklopedisi)
Cemel Savaşını hazırlayan ibni Sebe’nin müslümanlığa karşı kazandığı zaferin bu ikincisi idi. Daha önce Hz. Osman’a karşı hazırladığı isyanı kazanmıştı. (Kısası Enbiyâ, Mir’atül’iber)
Hz. Osman halife iken, Abdullah bin Sebe isminde Yemenli bir Yahudi, Medine’ye geldi. Halifeden yüz bulamayınca, Hz. Osmanı kötüledi. Halife de, bunu Medine’den çıkardı. Bu da, Mısır’a gidip, halifeyi kötülemeye başladı. Çok bilgili olduğundan, cahilleri etrafına topladı. (Her Peygamberin bir veziri var idi. Peygamberimizin veziri de Ali’dir. Hilafet, onun hakkı idi. Osman, onun hakkını elinden aldı) diye her yerde konuşmaya başladı. (Tarih-i Taberi)
Eshab-ı kiramı kötüleyenlerin ilki, Abdullah bin Sebe’dir. (İbni Mülcem Hz. Ali’yi öldürmedi. Şeytan Ali’nin şekline girmişti. Şeytanı öldürdü. Ali, bulutlar içindedir. Gök gürlemesi, onun sesidir. Şimşek, kamçısıdır) derdi. İbni Sebe Yahudisinin sözlerine aldanan (Sebeciler), gök gürültüsü işitince, (Ey emirel-müminin! Sana selam olsun) derler. (Reddi revafıd)
Sebeiyye sapık inanışını kuran, Abdullah bin Sebe adında Yemenli bir Yahudidir. “Sen tanrısın” dediği için Hz. Ali bunu Medayin’e sürdü. (Tuhfe-i isna aşeriyye)
Eshab-ı kiramın hepsini sevenlere Ehl-i sünnet denir. Bir kısmını sevmeyenlere Şii denir. Tamamına düşman olanlara Rafizi denir. Rafiziler, ibni Sebenin yolundadır. (Cennet yolu ilmihali)