Peygamberlerin, İnsanların Ve Bütün Mahlukatın En Üstünü Muhammed Aleyhisselam’dır
Bilindiği gibi, dinde inanılacak altı şeyden dördüncüsü, Allahü teâlânın Peygamberlerine inanmaktır. İnsanları, Cenab-ı Hakk’ın beğendiği yola kavuşturmak, onlara doğru yolu göstermek için gönderilmişlerdir. Peygamberlik; çalışmakla, açlık, sıkıntı çekmekle ve çok ibâdet yapmakla ele geçmez. Yalnız Allahü teâlânın ihsânı, seçmesiyle olur. İnsanların dünyâdaki ve âhiretteki işlerinin düzgün ve faydalı olması için ve onları yanlış, zararlı işlerden koruyup, selâmete, hidâyete, rahata ve saâdete kavuşturmak için, peygamberlerle, din gönderilmiştir.
Peygamberlere îmân etmek, aralarında peygamberlik bakımından hiçbir fark görmeyerek, hepsinin sâdık, doğru sözlü olduğuna inanmak demektir. Peygamberlerin her söylediği doğrudur. Onlardan birine bile inanmayan kimse, hiçbirine inanmamış olur. Mesela son Peygamber Muhammed aleyhisselama inanmayan bir kimse, bütün peygamberleri inkar eden kimse ile aynı durumdadır. Bütün peygamberler, hep aynı îmânı söylemiş, hepsi ümmetlerinden aynı şeylere îmân etmeyi istemişlerdir. Fakat ibâdet ve amelleri, yâni kalple, bedenle yapılması ve sakınılması lâzım olan şeyleri farklıdır.
Farsça bir kelime olan “Peygamber”, lügatta, gönderilmiş zât ve haberci mânâsına gelir. “Nebî” ve “Resûl” ise Arapçadır. Türkçede her üçü de kullanılmaktadır. Resûl kelimesinin çoğulu Rusül, Nebi’nin çoğulu ise Enbiyâ’dır. Muhammed aleyhisselam bütün nebilerin ve resullerin sonuncusudur.
İslâmiyette, bir terim olarak “Peygamber” demek, yaratılışı, huyu, ilmi, aklı, zamânında bulunan bütün insanlardan üstün, kıymetli, muhterem bir zat demektir. Hiçbir kötü huyu, beğenilmeyecek hâli yoktur. Çünkü Peygamberlerde “ismet” sıfatı vardır. Yâni peygamber olduğu bildirilmeden önce ve bildirildikten sonra, küçük ve büyük hiçbir günâh işlemezler. İstisnasız bütün peygamberler böyledir. Bozuk bazı din kitaplarında yazılan yalan-yanlış ve onların şanlarına layık olmayan şeyler onlara iftiradır. Peygamberlerin her söylediği doğrudur.
Peygamberlik vazifelerini görmekte, peygamberlik üstünlüklerini taşımakta, bütün peygamberler müsâvidir, eşittir. Fakat peygamberlerin, birbirleri üzerinde, şerefleri, üstünlükleri vardır. Meselâ, ümmetlerinin çok olması, gönderildikleri memleketlerin büyük olması, ilim ve mârifetlerinin çok yerlere yayılması, mûcizelerinin daha çok ve devamlı olması ve kendileri için ayrı kıymetler ve ihsânlar bulunması gibi üstünlükler bakımından, âhir zaman peygamberi Muhammed aleyhisselâm, bütün peygamberlerden daha üstündür. “Ülü’l-azm olan peygamberler, böyle olmayanlardan ve resûller de, nebîlerden daha üstündürler.
Peygamberlerin sayısı bizlere tam olarak bildirilmemiştir. 124.000’den çok oldukları meşhurdur. Bunlardan 313 (veya 315) adedi “Resûl”’dür. Bunların içinde de “Ülü’l-azm” denilen altısı daha yüksektir. Ülü’l-azm peygamberler, Âdem, Nûh, İbrâhim, Mûsâ, Îsâ ve Muhammed Mustafa hazretleridir. Bunların üstünlük sırası şöyledir: Habîbullah Muhammed aleyhisselâm, Halîlullah İbrâhîm aleyhisselâm, Kelîmullah Mûsâ aleyhisselâm, Rûhullah Îsâ aleyhisselâm, Safiyyullah Âdem aleyhisselâm, Neciyyullah Nûh aleyhisselâm.
Peygamberler arasında otuz üç adedi meşhurdur. Bunların adları: Âdem, İdrîs, Şît (veya Şîs), Nûh, Hûd, Sâlih, İbrâhim, Lût, İsmâil, İshak, Yâkûb, Yûsüf, Eyyüb, Şu’ayb, Mûsâ, Hârun, Hıdır, Yûşa’, İlyâs, Elyesâ’, Zülkifl, Şem’un, İşmoil, Yûnus, Dâvûd, Süleyman, Lokmân, Zekeriyyâ, Yahyâ, Uzeyr, Îsâ (bin Meryem), Zülkarneyn ve Muhammed aleyhi ve aleyhimüssalâtü vesselâm’dır.
Bunlardan, yalnız yirmi sekizinin isimleri Kur’ân-ı kerîmde bildirilmiştir. Şît, Hıdır, Yûşa, Şem’ûn ve İşmoil’in isimleri sarahaten bildirilmemiştir. Bu yirmi sekizden Zülkarneyn, Lokmân ve Uzeyr’in peygamber olup olmadıkları kesin belli değildir. Yani bunlar hakkında nebi diyenler olduğu gibi, veli diyenler de vardır. Zülkifl aleyhisselâmın ikinci adı Hazkıl’dır. Bunun İlyâs veya İdrîs yâhut Zekeriyyâ olduğunu söyleyenler de bulunmaktadır.
Bütün bu peygamberlerin sonuncusu, Muhammed aleyhisselâmdır. O’nun dîni bütün dinleri nesh etmiş, yürürlükten kaldırmıştır. O’nun kitabı, geçmiş kitapların en iyisidir. O’nun getirdiği din kıyâmete kadar bâkîdir. Kimse tarafından değiştirilemeyecektir. Kıyametin kopmasına yakın Îsâ aleyhisselâm gökten inecek ise de, O’nun dîniyle amel edecek, yâni O’nun ümmeti olacaktır.
Makalemizin sonunda bir defa daha belirtelim ki Peygamberler, üstünlük sırasına göre dört makamda (derecede) bulunurlar. Bunlar aşağıdan yukarıya doğru şöyle sıralanırlar::
1) Nebîler, 2) Resûller, 3) Ülü’l-azm peygamberler; bunlar altı tâne olup gönderiliş sırasına göre Âdem, Nûh, İbrâhim, Mûsâ, Îsâ ve Muhammed aleyhimüsselâm’dır. 4) Hâtemü’l-enbiyâ ve’r-rusül; Peygamberlerin en üstünü ve sonuncusu olan Muhammed aleyhisselâm’dır.
Mahlûkların yaratılmasına sebep olan ve Âdemoğullarının en üstünü, en şereflisi, en kıymetlisi bulunan Muhammed aleyhisselâm, Habîbullah’tır. Onun Habîbullah (Allahü tealanın en çok sevdiği kimse) olduğunu, büyüklüğünü ve üstünlüğünü gösteren şeyler sayılamıyacak kadar çoktur. İnşaallah bir başka makalemizde de onları ele alırız.