Kadir Gecesi Hakkında
Bugün (29 Ekim Cumartesi), Ramazân ayının 25. günüdür. Takvimlerde, yarın yanî 30 Ekim (26 Ramazân) Pazar’ı 31 Ekim (27 Ramazân) Pazartesi’ye bağlayan gecenin “Kadir Gecesi” olduğu yazılıdır.
Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için bazı gecelere, günlere ve aylara husûsî kıymet vermiş; bu gece, gün ve aylardaki duâ, tevbe, namaz ve oruç gibi ibâdetleri kabûl edeceğini yanî bol sevâp vereceğini bildirmiştir.
İslâm dîninde kıymet verilen on geceden olan “Regâib” ve “Mi’râc” kandillerini, üç ayların ilki olan Recep ayında, “Berât” kandilini de Şa’ban ayında idrâk etmiştik.
On geceden bir diğeri olan “Kadir” gecesi de ayların sultânı diye anılan ve bitmek üzere olan mübârek Ramazân ayındadır. Her müslüman, onbir ayın sultanı olan Ramazan ayını ve bin aydan daha hayırlı, kıymetli olan Kadir gecesini bir ganîmet bilmeli, bu fırsatı iyi değerlendirmelidir.
Ramazân ayı, bütünü itibâriyle çok kıymetli ve şereflidir. Ramazân ayında yapılan bütün nâfile ibâdetlere verilen sevâp, başka aylarda yapılan farz ibâdetlere verilen sevâp gibidir; bir farza verilen sevâp ise, başka aylardaki yetmiş farza verilen sevâp gibidir. Bu ayda ibâdet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene boyunca da bu işleri yapmak nasip olur.
KADİR GECESİNİN FAZİLETİ
Kur’ân-ı Kerîm, Resûlullah Efendimize Kadir gecesi gelmeye başlamıştır. Kur’ân-ı Kerîm’de medhedilen en kıymetli gecedir. Kadir gecesi, çok kıymetli, şerefli, mübârek bir gecedir. Kadir gecesinin fazîleti, üstünlüğü, bin aydan daha faziletli, kıymetli, hayırlı olduğu Kur’ân-ı Kerîm’de Kadir suresinde açıkça bildirilmektedir.
Eshâb-ı kirâm, Kadir gecesinin bin aydan daha kıymetli, hayırlı olduğu Kur’ân-ı kerîmde bildirilince, o kadar sevinmişlerdir ki, bir başka şeye bu kadar sevinmemişlerdir.
Hadîs-i şerîflerde de buyuruldu ki:
“Allahü teâlâ indinde en kıymetli gece, Kadir gecesidir.”
“Kadir gecesinde bir defa, Kadir sûresini okumak, (başka zamanda) Kur’ân-ı kerîmi hatmetmekten daha sevâptır. Bu gece, koyun sağma müddeti kadar namaz kılmak, ibâdet etmek, bir ay her geceyi ibâdetle geçirmekten daha kıymetlidir.”
KADİR GECESİNİN ZAMANI
Kadir gecesi Ramazan ayı içindedir; ama Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bildirilmemiştir.
Hz. Âişe vâlidemiz buyurdu ki: “Resûlullah, Ramazan ayının son on gününde her zamankinden daha fazla ibâdet ederdi.” (Tirmizî)
Eshâb-ı Kirâm, Peygamber Efendimize Kadir gecesinin ne zaman olduğunu sorunca: “Kadir gecesini, Ramazanın son on gününde arayın” (Müslim) buyurmuşlardır.
Kadir gecesini soran bir zâta Peygamber efendimiz: “Bu yıl, Ramazanın ilk gecesi idi geçti. 27. geceyi ihyâ et! Ramazanın 27. gecesini ihyâ edene, vücudundaki kıllar sayısınca, hac, umre, şehîdlik ve gâzîlik sevâbı verilir” buyurdu.
Başka bir sahâbîye de, “Bu yıl Kadir gecesi geçti; fakat Ramazanın 27. gecesini ihyâ et! Kadir gecesi sevâbına kavuşursun. Şefâatten nasipsiz kalmazsın” buyurdu.
Hz. Âişe vâlidemize hitâben de, “13. gece idi geçti. Kadir gecesini kaçırdıysan, 27. geceye kavuşursun. O geceyi ihyâ edersen, âhiret yolculuğu için azık olarak o geceki ibâdet sana yeter” buyurdu.
İmâm-ı Şâfiî, Kadir gecesi Ramazân-ı şerîf ayının 17. gecesi, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe ise, 27. gecesi olması çok vâki’ olur demişlerdir.
“(Daha önce) Kadir gecesine rastlamış olan bir geceyi ihyâ eden, Kadir gecesini ihyâ etmiş gibi sevâb kazanır” hadîs-i şerîfini düşünerek, sık sık vâki olan 27. gece ihyâ edilirse, o gece Kadir gecesi olmasa bile, büyük sevâba kavuşulur.
BU GECEDE NELER YAPMALI ?
Bu gecede çok tevbe ve istiğfâr etmeli, Allahü teâlâya münâcât, tazarru’ ve niyâzda bulunmalı, yalvarıp yakarmalıdır. Peygamber Efendimiz, Kadir gecesinde, “Allahümme inneke afüvvün tühıbbü’l-afve fa’fü annî” duâsını okumayı tavsiye etmiştir. Ma’nâsı şöyle: “Yâ Rabbî! Sen elbette affedicisin, affı seversin, beni de affeyle.”
Bolca kazâ namazları kılmalıdır. Seyyid, allâme İbn-i Âbidîn hazretlerinin beyânına göre, bir kimsenin hiç kazâsı olmasa, buna rağmen bütün namazlarını kazâ etse, ihtiyâtlı iş yapmış olur.
O gecede, Kur’ân-ı kerîm okumalı, sevâbını da ölülerimizin rûhlarına göndermelidir.
Peygamber efendimize de salât ü selâm okumalıdır.
Ana-baba, diğer yakın akrabâ ziyâret edilmeli veya telefonla gönülleri ve duâları alınmalıdır.
Fakîrler, yetîmler sevindirilmeli, sadakalar, hediyeler verilmelidir.
Dargınlar, küskünler barışmalıdır.
Ayrıca bu vesîleyle, güzel vatanımızın dirliği, asîl milletimizin birliği ve beraberliği, bütün müslümanların ve İslâm âleminin huzûr ve saâdeti, bütün insanların da hidâyeti için duâ etmeliyiz.
Bütün okuyucularımızın, asîl milletimizin ve bütün İslâm âleminin Kadir gecelerini cândan tebrîk eder, sevdikleriyle birlikte sıhhat ve âfiyet içerisinde nicelerine kavuşmalarını, Cenâb-ı Hak’tan tazarru’ ve niyâz eyleriz.