Büyüklere Hürmet Hakkında Birkaç Kelime
Bütün Peygamberlerin ve kitapların gönderilmesi, bunlarla sırât-ı müstakîmin, doğru yolun, rızâ-i İlâhî’ye ve Cennet’e götüren yolun gösterilmiş olması, şüphesiz ki, yüce Allah’ın, kullarına olan ni’metlerinin en büyüğüdür.
Peygamberlerin hepsi, insanları fevz u necâta ya’nî dünyâda ve âhirette kurtuluşa da’vet etmiş, sırât-ı müstakîmi, doğru olan yolu, bıkmadan, usanmadan ve yılmadan anlatmışlardır. [Onların vârisleri durumunda olan İslâm âlimleri ve Evliyâ-yı kirâm da aynı gâye için çalışmışlardır.]
İnsanların, zaman zaman içine düştükleri birtakım vahîm yanlışlık ve bayağı işler, her zaman ve mekânda, Allahü teâlânın gönderdiği Peygamberler (aleyhimüsselâm) ve hak dînler vâsıtasıyla düzeltilmiş, îmân ve ibâdette hak olan Ma’bûd’a (Allah’a) yönelmeleri emredilmiştir.
BÜYÜKLERE HÜRMETLE İLGİLİ BAZI HADÎS-İ ŞERÎFLER
Bir cemiyette yaşlılar, ihtiyârlar, toplum binasının ma’nevî direkleri mesâbesindedirler. Çünkü onlar, gençlerin yetişmesine çalışmış, ömürlerini kendilerinden sonrakilere daha güzel bir dünyâ bırakmak için harcamışlardır. Toplumun kökleşip gelişmesinde en büyük pay onlarındır. Bu bakımdan toplumların temelinde harçları bulunan bu yaşlılara saygı göstermek, her şeyden önce dînî, insânî ve vicdânî bir görevdir. Mü’min bir kimse, inançlı bir insan, onlara hizmeti bir fırsat ve sevâp kazanma vesîlesi olarak görür, onların fikir ve tecrübelerinden faydalanır.
Yaşlılara, büyüklere hürmetle ilgili Sevgili Peygamberimizin birçok hadîs-i şerîfi vardır. Bu husustaki hadîs-i şerîflerden birkaçı şu meâldedir:
“Eğer Allah’ın, beli bükülmüş kulları, süt emen yavrular, otlayan hayvânlar olmasaydı, başınıza sağanak sağanak ve kesintisiz azâp yağardı.” (İ. Suyûtî, el- Câmiu’s-sağîr; Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, V, 344)
“Bereket büyüklerimizin yanındadır. Küçüklerimize şefkat, büyüklerimize hürmet göstermeyen bizden değildir.” (İ. Suyûtî, el- Câmiu’s-sağîr; Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, III, 220)
“Üç kişi vardır ki, onların haklarını ancak münâfık olanlar küçümserler; İslâm yolunda saçını ağartmış olan kimse, ilim sâhibi kişi ve âdil idareci.” (Münzirî, et-Tergîb ve’t-Terhîb, I, 115)
“Saçı-sakalı ağarmış yaşlı müslümâna, hükümlerini çiğnemeyen ve okumayı bırakmayan Kur’ân okuyucusuna, âdil idârecilere ikrâm etmek ve saygı göstermek, Allah’a saygıdandır.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 23 (4843)
“Güçsüzlere, hastalara, yaşlılara ve küçüklere merhamet ediniz!” [Şir’a]
Dolmuşta, otobüste, metrobüste otururken yaşlı kimseler gelince, bunlara yer vermek kıymetli bir iş yapmaktır. Dînimiz, ihtiyârlara hürmet etmeye büyük önem vermiştir. “Bir genç, bir yaşlıya yaşından dolayı hürmet ederse, onun yaşına varınca, Allahü teâlâ da, ona gençleri hürmet ettirir.” (Hadîs-i şerîf)
Diğer bazı hadîs-i şerîflerde buyurulmuştur ki:
“Ağarmış saç, mü’minin nûrudur. Bir kişi İslâm yolunda saçını ağartırsa, ağaran her kıl karşılığında bir sevâp kazanır ve bir derece yükseltilir.” (İ. Suyûtî, el- Câmiu’s-sağîr; Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, V, 184)
“Şu üç şey, Allahü teâlâya ta’zîmdendir:
1- Müslümân olarak yaşlanan kimseye ikrâm,
2- Kur’ân-ı kerîmi ezberleyene ikrâm,
3- İlim sâhibine ikrâm.” [Râmûzü’l-Ehâdîs]
“Müslümân olarak ihtiyârlayan kimseye ikrâm eden, Nûh aleyhisselâma ikrâm etmiş gibi sevâb alır. Nuh aleyhisselama ikrâm eden de, Allahü teâlâya ikrâm etmiş gibi olur.” [Hatîb Bağdâdî]
“Ağarmış saç, mü’minin nûrudur. Bir kişi İslâm yolunda saçını ağartırsa, ağaran her kıl karşılığında bir sevâp kazanır ve bir derece yükseltilir.” (İ. Suyûtî, el- Câmiu’s-sağîr;Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, V, 184)
“Tesbîhi, tahmîdi, tekbîri ve tehlîli sebebiyle, Müslümân olarak ihtiyârlayan bir mü’minden efdal [daha fazîletli] kimse yoktur.” [İ. Ahmed] (Tesbîh: Sübhânallah, tahmîd: Elhamdü lillah, tekbîr: Allahü ekber, tehlîl ise, Lâ ilâhe illallah demektir.)
Peygamber Efendimizin, “Allahü teâlâ, yemîn ederek, ‘Müslümân olarak ihtiyârlayana azâp etmekten hayâ ederim’ buyurdu” dedikten sonra ağladığı görüldü. Sebebi sorulunca, ‘Allahü teâlâ, kendisinden hayâ ettiği hâlde, Ondan hayâ etmeyene ağlıyorum’ buyurdu. (Beyhekî)
[Bu konuya, inşâallah yarın da devâm edelim.]