Toprak Mahsullerinin Zekatı
Toprak mahsullerinin zekatına uşur denir. Fakir veya borçlu olanın da uşur vermesi gerekir.
Fakat ticaret malı ve hayvan zekâtı böyle
değildir. Borçlar düşüldükten sonra kalanı, nisap miktarını
buluyorsa zekât verilir. İmam-ı a’zam
hazretleri buyuruyor ki: (Mahsul topraktan alındığı zaman, az
olsun, çok olsun onda birini veya kıymeti kadar altın veya gümüşü Müslüman
fakirlere vermek farzdır.)
İmameyn’e göre, uşur vermek için mahsulün bir yıl dayanıklı olması ve miktarının 1250 litreden [yaklaşık bir tondan] çok olması gerekir. Mesela yarım ton buğdayı çıkan fakir, Imameyn’in kavline göre uşur vermezse günaha girmez. Fakat zenginin yüz kg. buğdayı olsa onda birini vermesi gerekir. Uşur veren fakir, başkalarının verdiği uşru alabilir. Fakat zenginin zekât alması haramdır.
Bir kimse tarlasının veya bahçesinin onda birini bir fakire verse, tarlasının veya bahçesinin kalan kısmının uşrunu yine her sene vermesi gerekir. Gülün uşru verilmez. Fakat ticaret niyetiyle yetiştirildiği zaman zekâtı verilir. Buğday ve arpanın uşrunu, arpadan vermek caizdir. Buğdayın uşrunu, başka yılın buğdayından veya undan da vermek caizdir. Zeytinin uşrunu ise zeytinyağı olarak vermek caizdir.
Mal sahibi ile kiracı eşit mahsul almışsa, uşru yarı yarıya verirler. Ev bahçesine sebze yerine buğday ekilse, ev bahçesi olduğu için uşru verilmez. Ev bahçesi, ticaret niyetiyle yetiştirilirse uşru verilir. İhtiyaç için yetiştirilen sebzenin uşru olmaz.
Açıktan oruç yemek
Bazı kimseler, “Allahın bildiği kuldan saklanmaz” diyerek, oruç tutan müslümanlara saygısızlık yapıyorlar, açıktan oruç yiyorlar. Açıktan oruç yemek günahtır. Çünkü günahı, açık da, gizli de işlemek caiz olmaz. Fakat nefsine, şeytana uyarak günah işleyen, günahını gizlemelidir! Günahı gizlemek birkaç yönden faydalıdır:
Eğer günahlarımız açığa çıkmamışsa sevinmelidir! Cenâb-ı Hak, (Günahı gizleyin) buyuruyor. Peygamber efendimiz de, (İnsan günahını dünyada gizlerse, Allahü teâlâ da, Kıyamette, bu günahı kullarından saklar.) buyurdu. Allahü teâlâ açıktan, çekinmeden günah işleyenlere daha çok buğz eder. Fakat üzülerek günahını gizleyenleri, gizlediği için affedebilir. Hadis-i şerifte, (Bir günaha düşen, günahını gizlesin! Allahü teâlânın örtüsünü onun üzerinde bulundursun!) buyuruldu.
Günah işlerken halktan olsun utanmalı! Başkasını kendi hakkında konuşturmamak, gıybetini ettirmemek için günahı gizlemeli! Hadis-i şeriflerde, (Haya imandandır), (Hayasızın dini olmaz ve hayasız kişi cennete giremez) buyurulmuştur. Kötü örnek olmamak, başkalarının da günah işlemesine cesaret vermemek için günahı gizlemelidir! Böyle sebeplerden dolayı günahı gizlemeli, gizli de olsa günah işlemekten sakınmalıdır! Çünkü günahlar öldürücü zehirdir. İmanı olan günah işlemekten çok korkar. Hadis-i şerifte, (Mümin, günahını dağ gibi görür, üzerine düşeceğinden korkar. Münafık ise, günahını, burnuna konmuş, hemen uçacak bir sinek gibi görür) buyuruldu.