Salı, Ocak 14, 2025
Gazete Makaleleri

Cuma Namazıyla İlgili Birkaç Söz

Bu haftaki yazımızda, bir nebze, Cuma namazından bahsetmek istiyoruz. Önce, konuyla alakalı bir ayet-i kerimeye temas etmek yerinde olacaktır:

          Cuma Suresinin 9. ayet-i kerimesinde mealen buyuruluyor ki:

            “Ey iman edenler, cum’a günü namaz için çağrıldığı(nız) zaman [ya’ni cum’a namazının ezanı okunduğu zaman: Bu ezandan murad, imamın hutbe için minbere oturduğu vakit okunan ezandır. Çünkü Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanındaki cum’a ezanı, ancak bundan ibaretti. Hazret-i Ebu Bekir ve Hazret-i Ömer (radıyallahü anhüma)’nın hilafetleri devri  de böyle geçti. Fakat Hazret-i Osman (radıyallahü anh)’in hilafeti zamanında, müslümanlar çoğaldığı için, o, dışarda bir ezan daha okunmasını  emretti. Eshab-ı kiram  (radıyallahü anhüm) de bunu beğendiler. Bu vechile icma’ hasıl oldu.( Buhari, Ebu Davud, Şeyhzade)]  hemen Allahı zikretmeye [Cum’a namazına ve hutbeye (Beyzavi, Celaleyn)] gidin. [Ayet-i kerimedeki “fes’av”, hemen koşun demektir. Fakat bu koşmak, soluk soluğa değil, kalben koşmak, bedenen cum’aya yetişmeye müsaraat etmek ma’nasındadır. Nitekim Hazret-i Ömer (radıyallahü anh)’in “femdu: hemen gidin” şeklindeki kıraati ile sahih bazı hadisler  de bunu te’yid etmektedir (Beyzavi, Şeyhzade).] Alış-verişi [zikrullaha mani’ olan işleri ve diğer bütün muamelatı ( Beyzavi, Medarik) ] bırakın. Bu bilirseniz, sizin için çok hayırlıdır.”

          10. ayet-i kerimede ise şöyle devam edilmektedir:

         “Artık o namaz kılınınca, yer(yüzün)e dağılın. [Bu dağılma emri ibaha içindir.Yani artık dağılabilirsiniz demektir. (Beyzavi, Celaleyn)]  Allah’ın fazlından nasib [rızık, ilim, hasta ziyareti, mü’minler arasında ziyaretleşme gibi (Beyzavi, Celaleyn, Medarik)] arayın. Allah’ı çok zikredin. [Ya’ni zikriniz yalnız Cum’a vaktine münhasır kalmasın. Bütün ahvalinize, bütün zaman ve mekanlarınıza şamil olsun (Beyzavi).] Ta ki umduğunuza kavuşasınız.”

           Malum olduğu üzere, bazı zamanlar benzerlerinden çok  daha kudsi, bazı mekanlar emsalinden çok daha mukaddes, bazı insanlar ise  akranından daha muhteremdir. Cuma günü de “seyyidü’l-eyyam: günlerin seyyidi, efendisi, en kıymetlisi” diye anılan en kıymetli gündür.  Bu uzun sayılabilecek girizgahtan  sonra Cum’anın hükmü, kaç rek’at olduğu ve şartları üzerinde çok kısaca durmak istiyoruz

           Cum’a namazı kaç rek’attir?                                                                                                                                                  Cum’a namazı 16 rek’attir. Bunun 2 rek’atini kılmak her erkeğe farz-ı ayındır. İnanmıyan, önem vermiyen kâfir olur. Öğle namazından daha kuvvetli farzdır. Cum’a namazı için, birinci ezânı işiten her müslümanın, işini, alış-verişini bırakıp namaza gitmesi farzdır. Namaz vakti alış-veriş sahîhdir. Fakat günâhtır.  

          Cum’a namazı nasıl kılınır?  

          Öğle ezânı okununca, hemen dört rek’at Cum’a namazının ilk sünneti kılınır. Sonra, câmi’ içinde, ikinci ezân okunur. Sonra hutbe okunur. Sonra, cemâ’at ile iki rek’at Cum’a namazının farzı kılınır. Sonra, dört rek’at son sünneti, bundan sonra, dört rek’at, vaktine yetişip de kılmadığım son öğle namazının farzını kılmaya diye niyet ederek, âhır zuhur namazı kılınır. Bundan sonra, iki rek’at vaktin sünneti kılınır. Cum’a sahîh olmadı ise, bu on rek’at, öğle namazı olur. Bundan sonra, Âyet-el-kürsî ve tesbîhler okunup, duâ edilir.  

          Cum’anın farz olmasının şartları nelerdir?  

          Cum’a namazının farz olması için, iki türlü şartı vardır: Birincisi Vücûb şartları, ikincisi Edâ şartlarıdır. Edâ şartlarından biri noksan olursa, namaz sahîh olmaz. Vücûb şartları bulunmazsa, sahîh olur.

         Edâ şartları yedidir: 1- Namazı şehirde kılmaktır. şehir, cemâ’ati, en büyük câmiye sığmayan yer demektir.  Bugün hükümetin tasdik ve kabûl ettiği muhtarı veya jandarma bulunan köyler ve şimdiki büyük şehirlerin içinde bulunan nâhiyelerin herbiri yukarıdaki iki ta’rîfe göre de, Cum’a namazı için ayrı birer şehir sayılmaktadır. Böyle köylerde ve nâhiyelerde Cum’a ve bayram namazları kılınır.  2- İzin ile kılmaktır.  3- Öğle namazının vaktinde kılmaktır. 4- Vakit içinde hutbe okumaktır.  5- Hutbeyi namazdan önce okumaktır.  6- Cum’a namazını cemâ’at ile kılmaktır. İmâmdan başka, 3 erkek yetişir.  7- Câminin herkese açık olmasıdır.

         Cum’anın vücûb şartları dokuzdur.Ya’nî, bir kimseye farz olması için şu dokuz şart lâzımdır:  1- Mukim olmaktır. Seferî olana farz değildir.  2- Sağlam olmaktır. Hastaya ve hastanın yanından ayrılamıyan hasta bakıcıya ve çok ihtiyara farz değildir.  3- Hür olmaktır. 4- Erkek olmaktır.  5- Âkıl ve bâlig olmaktır.  6- Kör olmamaktır. Yolda götüren olsa bile, a’mâya farz değildir. Yardımcısız câmiye gidebilen a’mâya farzdır.  7- Yürüyebilmektir. Felçliye, ayaksıza farz değildir.  8- Mahbûs olmamak ve düşman ve zâlimden korkusu olmamaktir.  9- Çok yağmur, kar, fırtına, çamur ve çok soğuk olmamaktır.

         Cum’a hutbesinin hükmü  

         Cum’a hutbesini okumak farzdır. Hutbeyi kısa okumak sünnettir, uzun okumak mekrûhtur.  İki kısa hutbe okumak sünnettir. İki hutbe arasında oturmamak günâhtır.  İmâm minbere çıkınca, cemâ’atin namaz kılması ve konuşması harâm olur. Hatîb efendi duâ ederken, cemâ’at sesli âmîn demez. İçinden sessiz denir.  Namaz kılarken yapması harâm olan her şey, hutbe dinlerken de harâmdır.  

        Cum’a günü sünnet olan şeyler

        Cum’a günü yapılması sünnet olan şeylerden ba’zıları şunlardır: Cum’a namazı için gusletmek; güzel koku sürünmek; yeni, temiz giyinmek; saç, tırnak kesmek; câmiye erken gelmek sünnettir.  Her müslümanın Cum’a günleri, Cum’a namazından önce veya sonra başını tıraş etmesi ve tırnaklarını kesmesi sünnettir. Namazdan sonra kesilmesi efdaldir. Cum’a günü kesemiyen, başka günlerde kesmelidir. Sonraki Cum’a günü kesmeyi beklememelidir. Her Cum’a günü yıkanarak ve koltuk ve kasık kıllarını tıraş  ederek temizlemek müstehabdır.