Peygamberler Arasında Derece Farkı Var Mıdır?
Geçen haftaki makalemizde, Allahü teâlâ tarafından, insanlar arasından seçilmiş, her bakımdan güvenilen, günâhsız kimseler olan peygamberlerin, insanlara, dînin hükümlerini tebliğ eden elçiler olduklarını ifade etmiştik. Peygamberlik vazifelerini görmekte, peygamberlik üstünlüklerini taşımakta, bütün peygamberlerin müsâvi, eşit olduklarını da belirtmiştik. Ancak Peygamberler, üstünlük sırasına göre dört derecedirler:
1) Hâtemü’l-enbiyâ ve’r-Rusül, 2) Ülü’l-azm peygamberler, 3) Resûller, 4) Nebîler.
Hâtemü’l-enbiyâ ve’r-Rusül, peygamberlerin en üstünü ve sonuncusu olan Muhammed aleyhisselâm’dır.
Ülü’l-azm peygamberler, altı tâne olup gönderiliş sırasına göre Âdem, Nûh, İbrâhim, Mûsâ, Îsâ ve Muhammed (aleyhimü’s-selâm)dır. Üstünlük bakımından ise şöyle sıralanırlar:
1) Mahlûkların yaratılmasına sebep olan ve Âdemoğullarının en üstünü, en şereflisi bulunan Muhammed aleyhisselâm, Habîbullah’tır. Onun Habîbullah olduğunu, büyüklüğünü ve üstünlüğünü gösteren deliller pekçoktur. Güzel ahlâkı, sayılmakla bitmez. Bu konuda ciltler dolusu kitaplar yazılmıştır. İnşaallah, ondan müstakil bir makalemizde bahsetmek istiyoruz.
2) İbrâhim aleyhisselâm, ülü’l-azm peygamberlerin ikincisi olup, Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselâm’dan sonra bütün peygamberlerin ve insanların en üstünüdür. Halîlullah veya Halîlürrahmân olarak bilinir; çünkü, onun kalbinde, Allah sevgisinden başka, hiçbir mahlûkun sevgisi yoktu. Babası mümin olan Târûh olup, annesi Emile’dir. Azer üvey babası ve amcasıdır. Hz. İbrâhim, Peygamber efendimizin dedelerindendir. Çünkü, ilk oğlu Hz. İsmâil Arapların, ikinci oğlu Hz. İshâk da İsrâiloğullarının dedesidir. İbrâhim aleyhisselâm’dan sonra gelen bütün peygamberler onun neslindendir. O, Keldânî kavmine gönderilmiştir. Keldânî memleketi olan Bâbil’in doğu tarafında, Dicle ile Fırat nehirleri arasındaki bölgede doğdu. Yüz yetmiş beş yaşındayken Kudüs’te vefât etti.
3)Mûsâ aleyhisselâm, İsrâiloğullarına gönderilen peygamberlerden olup kendilerine “ülü’l-azm” denilen altı peygamberin üçüncüsüdür. Kendisine Tevrat gönderildi. Allahü teâlâ ile konuştuğu için, “Kelîmullah” denilmiştir. Benî İsrâil’e gönderilen Hz.Musa,. Hz. Yâkûb’un soyundandır. Hz. Hârûn’un kardeşidir. Babasının ismi İmrân’dır. Annesinin ismi Nüceyb veya Nâciye veya Yuhâbil’dir.
4) İsa aleyhisselam, İsrâiloğullarına gönderilen, Kur’ân-ı kerîm’de ismi bildirilen ve Ülü’l-azm denilen altı peygamberin dördüncüsüdür. Annesi Hz. Meryem’dir. Allahü teâlâ onu babasız yarattı. Kudüs’te doğdu. Otuz yaşında peygamber oldu. Kendisine İncil adlı kitap gönderildi. Otuz üç yaşında diri olarak göğe kaldırıldı. Kıyâmete yakın yeryüzüne tekrar inecek ve Muhammed aleyhisselam’ın dinine tabi olacaktır.
Îsâ aleyhisselâm rûhullah ve Kelimetullah’tır. Çünkü babası yoktur. Yalnız “Ol” kelime-i ilahiyyesiyle anasından dünyâya geldi.
5) Adem aleyhisselam, yeryüzünde yaratılan ilk insan ve ilk peygamber olup bütün insanların babasıdır. Her şeyin ismi ve faydası kendisine bildirildi. Allahü tealanın emri ile bütün melekler, Adem aleyhisselama karşı secde ettiler. Ama İblis, kibirlenip bu emre karşı geldi ve Hz. Adem’e karşı secde etmedi. “O çamurdan yaratıldı, ben ise ateşten yaratıldım. Ondan üstünüm” iddiasında bulundu. İblis (şeytan) kendini üstün görüp, kibirlenerek Allahü tealanın emrine uymayınca, gadab-ı ilahiye uğradı ve Cennet’ten kovuldu. Adem aleyhisselam kırk yaşındayken Firdevs adındaki Cennet’e götürüldü. Allahü teala, onu Hz Havva ile nikahladı. Cennet’te yerleşmelerini ve Cennet’in meyvelerinden dilediklerini yemelerini bildirdi. Fakat, Cennet’te bulunan bir ağaç için, “Bu ağaca yaklaşmayın, bu ağaçtan yemeyin” buyurdu. Adem aleyhisselam ve Havva validemiz, Cennet’te bin yıl kadar yaşadılar. İblis’in yalan yeminine inanarak, yasak edilen ağacın meyvesinden, unutarak, önce Hz Havva, sonra Adem aleyhisselam yedikleri için Cennet’ten çıkarıldılar. Adem aleyhisselam Hindistan’da Seylan (Serendib) Adasına, Hz. Havva ise, Cidde’ye indirildi. Birbirlerinden iki yüz sene müddetle ayrı kalan Hz. Adem ve Hz Havva bu müddet içinde ağlayıp yalvardıktan sonra tövbe ve duaları kabul oldu.
6) Nuh aleyhisselam, Hz.İdris’den sonra gönderilen peygamberlerdendir. Allah korkusundan dâima ağladığı için adına, çok ağlayan, inleyen mânâsına gelen “Nuh” denilmiştir.
Hz. Nuh, aralarında, zulüm, zorbalık, fitne, ahlâksızlık gibi kötülükler yayılmış bulunan.bir cemiyet içinde, çocukluğundan beri doğru yolda bulunan, Allahü teâlâya ibâdet eden sâlih bir kul idi. Doğru yoldan ayrılmış olan insanların kötülüklerinden de tamâmen uzak duruyordu. Elli yaşında iken, Allahü teâlâ, onu insanlara peygamber olarak gönderdi. Kendi zamânında yaşayan bütün insanlara Peygamber olarak gönderilen Nuh aleyhisselâm, ömrünün sonuna kadar insanları Allahü teâlâya îmân etmeye, O’nun emirlerine uymaya dâvet etti.
İnşaallah, ilerideki makalelerimizde, fırsat buldukça, bu peygamberlerden ve davetlerinden bahsetmek istiyoruz.