Çarşamba, Ocak 15, 2025
Gazete Makaleleri

Namazlar Hangi Hallerde Cem’ Edilebilir?

Bundan önceki iki makalemizde, bazı gazete, radyo ve televizyonlarda, namazların üç vakitte 5 adet olarak kılınabileceğine dair bazı kişilerce açıklamalar yapıldığını, fakat “İslâmiyete göre namazın her gün ve gecede 5 (beş) vakit olduğunu” Kur’ân-ı Kerîm, Hadîs-i şerîfler, icmâ-ı ümmet ve kıyâs-ı fukahâ’dan bazı deliller getirerek ifade etmeye çalıştık. Biz bugünkü makalemizde, konunun mütehassıslarının açıklamalarına mürâcaat ederek mukaddes  dinimizin konuyla ilgili hükmünü tekrar ele almaya çalışacağız.

Fıkıh kitaplarında,  “İki Namâzı Cem’ Etme (Birleştirme)” konusu, iki şık halinde ele alınmaktadır:

Birinci şık olarak, Hac zamanı Arafât ve Müzdelife’de cem’, Sefer, Yağmur, Hastalık, Korku, İhtiyaç, Su veya teyemmüm ile her namaz için abdest almaktan âciz olmak, Amâ veya yer altında yaşayanlar gibi vakti bilmekten âciz olmak gibi özürlere göre anlatılır.

İkinci şık olarak da Mezheblere göre ele alınır.

Burada önce, bir hülâsa olarak, neticeyi ifâde edelim, sonra açıklamalara geçelim:

Hac zamanı, Arafât ve Müzdelife’de iki namazın cem’ edilmesi dört mezhebde de sünnettir.

Bunun dışında: Mâlikî ve Şâfiî mezheblerinde, sefer, hastalık, yağmur, korku ve âdet hâline getirmeksizin bir ihtiyâç durumunda iki namazı cem’ etmek de câizdir.

Hanbelî mezhebinde ise, sefer, hastalık, yağmur, korku, vakti anlamaktan âciz olma, su ve teyemmümle abdest almaktan âciz olma, emzikli veya istihâzalı olma sebebiyle iki namazı cem’ etmek câizdir.

İKİ NAMAZI HANGİ HALLERDE BİRLEŞTİRMEK CAİZDİR?

Hanefi mezhebinde hacıların Arafât’ta, öğle ile ikindiyi öğle vaktinde, Müzdelife’de ise akşam ile yatsıyı yatsı vaktinde cem ederek kılmaları gerekir.

Maliki mezhebinde ise, seferde, hastalıkta, karanlıkla beraber yağmur ve çamur olunca öğle ile ikindi, akşam ile yatsı birleştirilerek kılınır. Arafât’ta öğle ve ikindi, Müzdelife’de ise akşam ile yatsı birleştirilerek kılınır.

Şafiî mezhebinde ise, seferde iken, yukarıda bildirilen namazları, birleştirip, takdim veya tehir ederek kılmak caizdir. Yağmur yağarken de sadece takdim ederek birleştirmek caizdir. Arafat ve Müzdelife’de ise diğer mezheblerdeki gibi cem edilir.

Hanbeli mezhebinde ise, Arafât ve Müzdelife’de, diğer  mezheplerde olduğu gibi cem edilir. Ayrıca seferde, hastalıkta, kadınların emzikli veya müstehâza olmalarında, idrar ve yel kaçırmak gibi abdesti bozan özürlerde, abdest ve teyemmüm için meşakkat çekenlerde, a’mâ ve yer altında çalışan gibi, namaz vaktini anlamakta aciz kalanların, canından, malından ve namusundan korkanların, maişetine zarar gelecek olanların iki namazı cem edip kılmaları caizdir.

Hanbelide iki namazı birleştirirken öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken cem etmeye niyet etmek, ikisini ard arda kılmak gerekir.

Bir müslüman, kendi mezhebinde yapılması güç olan bir işi, başka bir mezhebi taklid ederek yapabilir. Başka mezhebi taklid ederken, o mezhebin farzlarına ve müfsidlerine riayet eder.

Misâfir, seferde Şâfiî veya Mâlikiyi taklid ederek iki namazı cem edebilir mi?

Şâfiî veya Mâlikiyi taklid ederek iki namazı takdim ve tehirle, yani öğle ile ikindiyi öğle vaktinde veya ikindi vaktinde, akşam ile yatsıyı akşam veya yatsı vaktinde kılabilmek için bir ihtiyaç hâsıl olması gerekir.

Gerek yolda ve gerekse seferde ihtiyaç hâsıl olmadan takdim ve tehir ile namaz kılınmaz. Çünkü, kolay hükümleri toplamaya telfîk denir ki, câiz olmaz.

Seferde trenle giden bir kimse, trende namazlarını ayakta kılamazsa, tren durduğu zaman takdim ve tehirle kılar.

Bir müslüman, kendi mezhebine göre ibâdet yaparken, bir meşakkat hasıl olursa, başka bir mezhebe uyarak, bu işi kolayca yapar.

Birkaç örnek verelim:

Şâfiî’de, kadının kan çıkan her hangi bir uzvuna elini dokundurmak abdesti bozar, fakat Hanefî ve Mâlikî’de bozmaz. Hacda bu iki mezhepten birisi taklid edilirse, abdest bozulmadan tavâf yapılabilir. Bu bir rahmettir.

Bir kız, babası râzı olmazsa, Şâfiî’de evlenmek câiz olmaz. Babası razı olmadığı için bir kız, her bakımdan uygun temiz bir Şâfiî gence kaçsa, babasının rızâsı olmadan evlenmesi mümkün değildir. O halde, Hanefî mezhebi taklit edilerek evlenilebilir. Bu da bir rahmettir.

Seferde iken, üç mezhepte iki namazı cem etmek, yani öğle ile ikindiyi, akşam ile yatsıyı birleştirerek kılmak caizdir. Namazlarını kaçırma tehlikesi varsa, Hanefîler, bu 3 mezhepten birini taklit ederek iki namazı cem ederek kılabilirler. Bu da bir rahmettir.

Müslüman kadının, gayr-i müslim ve fâsık kadınların ve mürted amca ve dayının yanında açık durması üç mezhepte caiz değil, Hanbelî’de caizdir. İhtiyaç olunca, müslüman bir kadın, Hanbelî’yi taklit ederek, onların (yani o kadınların, mürted amca ve dayının) yanlarında başını açabilir.

Gusülde ağız ve burnu yıkamak Hanefî ve Hanbelî’de farz, Mâlikî ve Şâfiî’de farz değildir. İhtiyaç olunca diş dolgusu olan bir kimse, Mâlikî veya Şâfiî’yi taklid ederse, guslü sahih olur. Bu da bir rahmettir.

Rahmete vesile olmak ve müslümanlara bir hizmet olması için, ihtiyaç olan konularda dört mezhepteki farklı hükümleri herkese bildirmek gerekir. İhtiyaç yokken mezheplerin kolay gelen taraflarını taklid etmek telfîk olur; câiz değildir, harâmdır. İnşâallah bundan sonraki makalemizde de bu konuyu ele almak istiyoruz.