Cumartesi, Ekim 5, 2024
Makaleler

Mübârek Şa’bân Ayının Ortasına Yaklaştık

Mübârek “Berât” kandilinin bulunduğu “Şa’bân” ayının da ilk üçte biri geçmiş olup neredeyse ortasına yaklaşmış bulunuyoruz. Resûlullah Efendimiz, Recep ayının başında “Ya Rabbî, Receb ve Şa’bân aylarını bizler için mübârek kıl [bu aylarda bizlere bereket ihsân eyle] ve bizi Ramazân ayına da eriştir” diye duâ ederdi; kezâ Şa’bân ayına çok değer verir ve bu ayda çok oruç tutardı.

[Bu ayların her üçüne de hürmet etmelidir. Hürmet etmek ise, günâhlardan uzaklaşmakla ve ibâdetleri yapmakla olur. Hürmet edip, saygı gösteren, kat kat karşılığını görecektir. Fakat bu mübârek zamanlarda, va’dedilen sevâplara kavuşabilmek için, her şeyden önce i’tikâdı düzeltmek, doğru i’tikâda sâhip olmak lâzımdır. Ondan sonra, “İlmihâl” bilgilerini öğrenmek ve yaşayışını bunlara uygun hâle getirmek gerekir.

Bunların yanında çok tevbe ve istiğfâr etmeli, kazâya kalmış namazlarını, oruçlarını, zekâtlarını, sadaka-i fıtırlarını, kurbânlarını hemen kazâ etmeye başlamalıdır. Bir an önce bu borçlardan kurtulmak için çalışmalıdır.

Cenâb-ı Hak, hepimizi sıhhat ve âfiyet içerisinde, “ayların sultânı” diye anılan “Ramazân” ayına da kavuştursun ve bu ayların hem gecelerinin, hem de gündüzlerinin feyiz ve bereketlerinden lâyıkı vechile istifâde etmeyi nasip buyursun.]

ŞA’BÂN AYININ NEREDEYSE İLK YARISI GİTTİ

İnsan,  yüce Yaratıcı tarafından bu dünyâya “eşref-i mahlûkât” olarak gönderilmekle beraber, bunun yanında imtihâna da tâbi tutulmuştur. Âdemoğlu; mahlûklar (yaratılanlar) içinde en mümtâz ve en mükerrem bir şekilde yaratılıp yükselmelere ve alçalmalara müsâit kılınan bir varlıktır.

Aslında “Üç aylar” ve bu aylardaki mübârek gece ve günler, yaratılmışların en şereflisi olma özelliğini unutarak, nefis ve şeytânların tuzaklarına düşmüş ve her iki dünyâsını zindâna çevirecek olan günâh, isyân ve gaflet bataklıklarında boğulmakla karşı karşıya gelmiş insanların kurtuluşları için uzatılan can simidi gibidirler. Bu mübârek aylar, asliyetimize, kendimize dönüş için, günâhlardan, kusûr ve kabâhatlerden tevbe ve rücû’ için çok önemli fırsatlardır.

Peygamber Efendimizin duâsında adı geçen “Şa’bân-ı muazzam” ayını neredeyse yarıladık. Şa’bân-ı şerîf ayı, hayırların çoğaldığı, bereketlerin indiği, hatâların terkedildiği, günâhların örtüldüğü bir aydır.

Bu aylarda, gece ve günlerinde, içimizi ve dışımızı bilen Rabbimize karşı, nefsimizi muhâsebeye çekmeli, O’nun bizim dünyâ ve âhıret hayâtımızı Cennet’e çevirmek için gönderdiği mukaddes dîni İslâma tâm teslîm olup olmadığımızı gözden geçirmeliyiz. Hiç vakit geçirmeden İslâmın rahmet, bereket, mağfiret, fazîlet ve hayât bahşeden çeşmesinden kana kana nasip almak için bu ayları, gece ve günleri başlangıç yapmalıyız, bu fırsatları birer ganîmet bilmeliyiz.

RESÛLULLAH EFENDİMİZ, ŞA’BÂN AYINDA ÇOK ORUÇ TUTARDI

Sevgili Peygamberimiz buyurdular ki: “Ramazân ayından sonra en faziletli oruç, Şa’bân ayında tutulan oruçtur.” [Tirmizî]

Âişe vâlidemiz (radıyallahü anhâ) buyurmuştur ki:

“Resûlullah’ın, [Ramazân ayı müstesnâ/hâriç olmak üzere] hiçbir ayda, Şa’bân ayından daha çok oruç tuttuğunu görmedim. Bazen Şa’bân ayının tamâmını oruçlu geçirirdi.” [Buhârî]

Resûlullah Efendimize, Şa’bân ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman da şöyle cevap vermiştir: “Şa’bân ayı, öyle fazîletli bir aydır ki, insanlar bundan gâfildirler. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini isterim.” [Nesâî]

Bu konudaki hadîs-i şerîflerden biri de şöyledir:

“Şa’bân ayında üç gün oruç tutana, Hak teâlâ, Cennet’te bir yer hâzırlar.”

Sevgili Peygamberimiz, hadîs-i şerîflerinde, yarından sonra idrâkiyle şerefleneceğimiz “Berât gecesi” hakkında buyurdular ki:

“Allah şu dört geceyi hayırla süsler: Ramazân ve Kurbân bayramı geceleri, Arefe gecesi, Şa’bânın yarısındaki [Berât] gecesi ki, onda eceller, rızıklar yazılır.” [Deylemî]

 “Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi fazîletlidir. Allah, o gece [ve gün]lerde duâ edenlerin isteklerini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu gece [ve gün]lerde bol ihsâna nâil olurlar. Bunlar: Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berât gecesi, Cuma gecesi ve günleri” [Deylemî]