Cumartesi, Ekim 5, 2024
Gazete Makaleleri

Hz. Ebu Bekir İle Hz. Ali’nin Konuşmaları

Bir gün, Hz. Ebu Bekir, Resulullahın evine geldi. İçeri girerken, Hz. Ali de geldi. Ebu Bekir geri çekilip, ya Ali, sen buyur dedi.

– Ya Eba Bekir! Sen önce gir, her iyilikte önde olan sensin.

– Sen önce gir ya Ali, Resulullaha daha yakın sensin.

– Ben, senin önüne nasıl geçerim? Çünkü, Resulullahtan işittim, (Ümmetimden Ebu Bekir’den daha üstün bir kimse üzerine güneş doğmadı) buyurdu.

– Kızını sana verdiği gün, (Kadınların en iyisini, erkeklerin en iyisine verdim) buyurma dı mı?

– Senin için, (İbrahim aleyhisselamı görmek isteyen, Ebu Bekr’in yüzüne baksın) buyurdu.

– Senin için de, (Âdem aleyhisselamın hilm sıfatını ve Yusüf aleyhisselamın güzel ahlakını görmek isteyen, Ali Mürtezaya baksın!) buyurdu.

– Senin için, (Ya Rabbi! Beni en çok seven ve eshabımın en iyisi kim?) sualine Cenâb-ı Hak (Ebu Bekir-i Sıddiktır) buyurmadı mı?

– Senin için de, (İlmi birine veririm ki, Allahü teâlâ, onu sever. Ben de çok severim) buyurdu.

– Ama senin için (Cennetin kapıları üzerinde, Ebu Bekir habibullah yazılıdır) buyurdu.

– Senin için de, Hayberde, bayrağı verip (Bu bayrak, melik-i galibin, Ali’ye hediyesidir) buyurdu.

– Senin için, (Ya Eba Bekir! Sen benim gören gözüm ve bilen gönlüm yerindesin) buyurdu.

– Senin için de, (Kıyamette, Ali Cennet hayvanlarından birine binmiş olarak gelir. Cenâb-ı Hak buyurur: “Ey Resulüm, baban İbrahim, ne güzel baba, kardeşin Ali ne güzel kardeştir) buyurdu.

– Senin için, (Kıyamette, Cennet meleklerinin reisi olan Rıdvan, Cennetin anahtarlarını getirir. Bana verir. Sonra, Cebrail aleyhisselam gelip, ya Resulullah, Cennetin ve Cehennemin anahtarlarını, Ebu Bekr’e ver. O da istediğini Cennete göndersin der) buyurdu.

-Senin için de, (Ali kıyamette benim yanımdadır. Havz ve Kevser yanında, benimledir. Sıratta benimledir. Cennette benimledir. Allahü teâlâyı görürken, benimledir.) buyurdu.

– Senin için, (Ebu Bekr’in imanı, bütün müminlerin imanları toplamından daha ağırdır) buyurdu.

– Senin için de, (Ben ilmin şehriyim. Ali, bunun kapısıdır) buyurdu.

– Senin için, (Ben sadıklığın şehriyim. Ebu Bekir, bunun kapısıdır) buyurdu.

– Senin için de, (Kıyamette, Ali güzel bir ata biner. Görenler bu hangi Peygamber der.) buyurdu.

– Senin için, (Ben ve Ebu Bekir, bir topraktanız. Tekrar bir olacağız) buyurdu.

– Senin için de, (Hak teâlâ, Cennetin dört köşeni, dört kişi ile bezerim. Biri, peygamberlerin üstünü Muhammed aleyhiselam, biri, Allahtan korkanların üstünü Ali. Üçüncüsü, kadınların üstünü, Fatıma, dördüncü köşesindeki de temizlerin üstünü Hasan ile Hüseyin’dir) buyurdu.

– Senin için (8 Cennet “Ey Ebu Bekir, sevdiklerinle birlikte Cennete gir” der) buyurdu.

– Senin için de, (Ben bir ağaca benzerim. Fatıma gövdesi, Ali budağı, Hasan ve Hüseyin, meyvesidir) buyurdu.

– Senin için, (Allahü teâlâ, Ebu Bekr’e çok rahmet etsin. O, kızını bana verdi. Hicrette bana yardım etti. Bilal-i Habeşiyi, benim için alıp azat etti) buyurdu…

Resulullah, bunları içeriden dinlerken (Ey kardeşlerim, artık içeri girin! Cebrail aleyhisselam gelip dedi ki, Kıyamete kadar, birbirini övseler Allah yanındaki kıymetlerini anlatamazlar) buyurdu. İkisi birbirine sarılıp, Resulullahın huzuruna girdiler. (Menakıb-ı çihar yar-ı güzin)