Secde-İ Sehv Gerekmeyen Haller
Aşağıdaki hususları unutarak yapmak, namazı bozmadığı gibi secde-i sehvi de gerektirmez:
Fatihayı hem zammı sureden önce hem de zammı sureden sonra okumak.
Her rekatte Fatihadan önce, Ettehiyyatü veya başka duaları okumak.
Farzın son iki rekatinde zamm-ı sûre okumak.
Farzın son iki rekatinde, Fâtihadan sonra besmele çekmek veya herhangi bir dua okumak.
Son rekatte, ettehiyyatüden sonra istenildiği kadar dua okumak.
Salli barikleri, iki defa okumak.
Ettehiyyatü okurken veya Sübhaneke’den önce Besmele çekmek.
3. ve 4. rekatlerde Fatihadan önce veya sonra sübhaneke, ettehiyyatü veya başka dua okumak. Bütün rekatlerde Fatiha’dan önce Ettehiyyatü veya başka dua okumak.
Rükuda ve secdede besmele çekmek, başka dua okumak, estagfirullah demek
Namaz içinde estagfirullah, elhamdülillah, Allahümmagfirli demek.
Sübhanekeden sonra, ettehiyyatüyü, sonra da Fâtihayı okumak.
Birinci rekatte okuduğu zammı sureyi, ikinci rekatte okumak.
Daha sonraki zammı sureyi okuyacak yerde daha öncekini okumak. Mesela Kevser suresini okuyup ikinci rekatte de, İhlası okuyacakken, unutup Fil suresini okumak.
Zammı sure okurken bir veya birkaç âyet atlamak.
Son teşehhüdde Ettehiyyatüyü okuduktan sonra Fatiha okumak.
Seferde, dört rekatlı namazları unutarak tam kılmak.
Fâtihayı veya zammı sureyi yarısına kadar okunduktan sonra, şaşırıp, yeniden başlamak
Ettehiyyatüyü veya sübhanekeyi yarısına kadar okunduktan sonra, şaşırıp, yeniden başlamak.
İmâm, secde-i sehv için selam verince, Mâliki’yi taklit eden son selamı zannedip, selam verse, sonra hatırlasa namazı bozulmuş olmaz.
Güneş doğarken, güneş batarken secde-i sehv yapılmaz.
Zamm-ı sûreyi unuttuğunu rükû’da hatırlayan, kalkıp okur. Ama secdei sehv gerekmez.
Secdeyi unutan, rüküda veya secdede hatırlarsa, rüküdan hemen, secdeden ise, oturduktan sonra o secdeyi yaparak rükü ve secdeyi iade eder. Sonra secde-i sehv yapar. Veya son oturuş arasında veya sonunda yapar ve tekrar oturarak tehiyyatı okur ve secde-i sehv yapar. Tekrar oturmazsa, namazı bozulur.
Kaç rekat kıldığını şaşırıp, namazda düşünmesi, sonraki rüknün veya vacibin, bir rükün zamanı kadar gecikmesine sebep olursa, bu arada, âyet ve dua okusa bile, secde-i sehv gerekir. Başka bir namazı kılıp kılmadığını veya dünya işlerini düşünürse, bir rüknün gecikmesine sebep olsa bile, secde-i sehv gerekmez.
İmam secde-i sehv yaparken de, camiye gelip, uymak caizdir. Secde-i sehvi bile bile yapmayan veya namazın bir vacibini, bilerek terk edenin, o namazı tekrar kılması vacib olur.