Cumartesi, Kasım 16, 2024
Gazete Makaleleri

Peygamberimize Yapılan Hakâret Dolayısiyle – 4

Târih boyunca, mükemmel hayâtı, en ince teferruâtıyla ortaya konulan yegâne zât olan Hazret-i Peygambere, insânlığın ne kadar muhtâç olduğunu, bugün daha iyi anlıyoruz.

Haddi zâtında, Allah’ın, Peygamberler ve kitaplar göndermesi, bu suretle, bütün insanlara, dünyâ ve âhirette huzûr ve saâdet içerisinde yaşamanın yollarını göstermesi, en büyük ni’metidir.

Dünyadaki bütün insanlara çok acıyan Rabbimiz, iyi, güzel ve faydalı şeyleri yaratıp, dostunu-düşmanını ayırmadan, herkese gönderiyor.

Bu cümleden olarak, Peygamberleri vasıtasıyla, beşeriyete saâdet yollarını göstermiş, iyi-kötü, güzel-çirkin her şeyi onlara öğretmiştir.

Yüce Allah, insanlara, kendileri için en doğru olan yaşayış tarzını bildirmiştir. Dolayısıyla Allah’ın bize öğrettiği edep ve ahlâk, değişmeyen en güzel ve en doğru ahlâktır.

“Gerçekten sen, büyük bir ahlâk üzeresin” (Kalem, 4) âyetinde, Allah’ın iltifâtına mazhar olan Sevgili Peygamberimiz, Kur’ân’dan ibâret olan güzel ahlâkını, hayâtında sergilediği tatbîkâtı ve tavsiyeleri ile ümmetine teblîğ etmiştir.

“Onun şahsında, Allah’ı ve Âhiret gününü umanlar ve Allah’ı çokça hatırlayanlar için güzel edeb ve ahlâk nümûneleri vardır ” (Ahzâb, 21) âyet-i kerîmesi, onun “üsve-i hasene” [nümûne-i imtisâl = en güzel örnek] olduğunu ne güzel ifâde etmektedir?

“Ahlâk İlmi” âlimlerinden Ali bin Emrullah’ın dediği gibi, “İslâm âlimlerinin çoğuna göre: insanlar iyiliğe, yükselmeye elverişli olarak doğarlar. Sonra nefsin kötü arzûları, güzel ahlâkı öğrenmemek ve kötü arkadaşlarla düşüp kalkmak, kötü huyları meydana getirir.”

Aslında kâinâtın Efendisi Muhammed aleyhisselâmı, lâyıkı vechile, doğru bir şekilde beşeriyete tanıtmak, biz Müslümanlar için bir insanlık, müslümânlık ve vefâ borcudur.

İslâm âlimlerinin buyurdukları gibi, saâdetlerin başı, Muhammed aleyhisselâmı tanımak, sevmek, O’na îmân etmek, tâbi’ ve teslîm olmaktır.

Resûlullah Efendimizin üstünlüklerini bildiren yüzlerce kitap yazılmıştır. Onun faziletlerinden birkaç tanesini seçerek burada nakledelim:

1- Âyet-i kerîmede de geçtiği üzere, Allahü teâlâ ve melekler, Ona salât etmektedirler.

2- Allahü teâlâ, O’nun ismini Arş’a, Cennet’lere ve yedi kat göklere yazdırmıştır.

3- Cenâb-ı Hak, kelime-i şehâdette, ezânda, ikâmette ve namazdaki teşehhüdde, kendi isminin yanına O’nun ismini de koymuştur.

4- Erkek-kadın, bülûğa ermiş olarak, büyük yaşta vefât eden herkese, kabrinde Muhammed aleyhisselâm sorulacaktır. “Rabbin kimdir?” denildiği gibi, “Peygamberin kimdir?” de denilecektir.

5- Allahü teâlâ, bütün Peygamberlere, “Muhammed aleyhisselâm sizin zamanınızda Peygamber olursa, ümmetlerinize, ona îmân etmelerini de emrediniz” diye emir buyurdu.

6- Tevrât, Zebûr ve İncîl’de Muhammed aleyhisselâm, dört Halîfesi, Eshâbı ve ümmetinden bazıları, güzel sıfatlarla bildirilmiş ve medholunmuşlardır.

7- Sevgili Peygamberimiz, âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. O’nun rahmeti, faydası, bütün varlıklara yayılmıştır. Mü’minlere faydası meydândadır. Ona îman etmiyenlere ise, O’nun âlemlere rahmet olması sebebiyle, bu dünyâda azâb yapılmadı, cezâları öteki âleme, âhirete tehîr olundu. Halbuki başka Peygamberlerin zamanlarındaki kâfirlere, dünyâda çeşitli azâblar yapılır, yok edilirlerdi.

8- Dünyâya geldiği zaman, yeryüzündeki bütün putlar, tapınılan heykeller yüzüstü devrildiler. [Sava gölü kurudu; Semâve vâdîsi taştı; Kisrâ’nın sarayından 14 burç yıkıldı; Mecûsîlerin 10 asır boyunca hiç söndürmedikleri ateşleri o gece söndü.]

9- Allahü teâlâ, Muhammed aleyhisselâma,  râzı oluncaya kadar istediğini vereceğini “Duhâ” sûresinde bildirmiştir: “Rabbin, Sana, râzı oluncaya kadar, [Sen, yeter deyinceye kadar] her dilediğini verecek” meâlindeki bu âyet-i kerime, Allahü teâlânın, Peygamberine bütün ilimleri, bütün üstünlükleri, ahkâm-ı İslâmiyyeyi, düşmânlarına karşı yardım ve galebeyi, ümmetine fetihler ve zaferleri, kıyâmette her türlü şefâat ve tecellîleri ihsân edeceğini vaat etmektedir.

10- Allahü teâlâ, başka Peygamberleri belli bir zamanda, belli bir memlekette Peygamber yapmıştır. Muhammed aleyhisselâmı ise, kıyâmete kadar, yer yüzündeki bütün insanlara ve cinnîlere Peygamber olarak göndermiştir.

11- Aklı, bütün insanların akıllarından daha çoktur.

12- İnsanlar ve melekler içinde, en çok ilim O’na verildi.

13- İnsanlarda bulunabilecek bütün iyi huyların hepsi Ona ihsân olundu.

14- Üstünlüklerinin en üstünü, “Habîbullah” olmasıdır. Allahü teâlâ, O’nu kendisine sevgili, dost yapmıştır. O’nu herkesten, her melekten daha çok sevmiştir.

15- Muhammed aleyhisselâm mâsum idi. Bilerek ve bilmiyerek, büyük ve küçük, Peygamberliği bildirilmeden evvel ve sonra, hiçbir günâh işlememiştir. Çirkin hiçbir hareketi görülmemiştir. Onun her sözü, her işi doğrudur.

16- Her ictihâdı, Allahü teâlâ tarafından doğrulanmıştır.

O’nun üstünlüklerine dâir, daha birçok madde yazılabilir; ama makalemizin hacmi ancak bu kadarına yetti.