Kurban Kesmenin Önemi
Kurban nisâbına malik olanın kurban kesmesi vaciptir. Zaruretsiz kurban kesmemek günah olur.
Kurban kesmesi vacip iken, içindekilerin kurban kesmediği ev, inleyerek, sâhibine beddua edip, “Kurban kesmediğin gibi cenâb-ı Allah sana iyilik yapmayı nasip etmesin” der. O ev, o yıl belalara düçâr kalır. Kurban kesenin evi ise, memnun olur, sahibine hayır dua eder. Bu bakımdan kurban kesmeyi bir nimet bilmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Cimrilerin en kötüsü, [vacip iken] kurban kesmeyendir)
(Hâli vakti yerinde olup da kurban kesmeyen, namaz kıldığımız yere gelmesin!)
(Kurbanın her parçasına ve postunun her kılına sevap verilir.)
(Sırat’ta sizin binekleriniz olan kurbanlarınız semiz olsun.)
(Kurbanın kılı sayısınca sevap vardır. Her damla kanı kadar mükâfat vardır. Bunlar mizanınıza konacaktır. Müjdeler olsun!)
(Kurbanlarınızı, isteyerek gönül hoşluğu ile kesin! Kurbanın kanı, boynuzu, yünü, her şeyi kıyamette sevap olarak kendi mizanına konur.)
(Sevap umarak kurban kesen, cehennemden korunmuş olur.)
(Kurbanı seve seve kesin, onunla nefsinizi temizleyin! Kurban bayramında yapılan amellerden akraba ziyareti hariç, Allahü teâlâ katında kurban kesmekten daha kıymetlisi yoktur. Daha kanı yere düşmeden, Allahü teâlâ, onu muhafaza eder. )
(Kesilen kurbanın akan ilk kan damlası ile günahların affedilir.)
(Kurban, kıyamette, eti ve kanı ile 70 kat büyüyüp mizana konur.)
Kurban kesen, kendini cehennemden azat etmiş olur.
Resulullah efendimiz, iki kurban keserdi. Biri kendisi için, biri de ümmeti için idi. Kestiği iki kurban için, (Biri kendim ve evlatlarım için, biri de kurban kesemeyen ümmetim için) buyurdu. Resulullah için de kurban kesmek müstehabdır ve çok sevaptır. Resulullah efendimiz, Veda Haccı’na giderken yüz kurbanlık deve götürdü. 63’ünü kendi kesti. Sonra bıçağı Hz. Ali’ye verdi. Geri kalanı o kesti. Böylece 63 yıl yaşayacağına işaret etmiş oldu. Peygamber efendimiz için kurban keserken, Allah rızası için kurban kesmeye ve sevabını Resulullah efendimize hediye etmeye diye niyet edilir.
Bir kimse, biri adak, biri akika, biri vacip olan bayram kurbanı, biri nafile, biri ölü için, biri de Peygamber efendimiz için kurban kesmek istese, bir inek alıp kesebilir. Hayatının nimetine şükür olarak kesmeyi düşünerek alınan hayvanı kesmek vacip olur. Temel atılırken veya yeni bir araba alınınca, Allah rızası için kesilmesi düşünülerek alınan hayvan da adak olur, eti fakirlere verilir. Başıma gelecek belalardan kurtulmak niyetiyle, Allah rızası için bir koyun keseceğim demek de adak olur.
Hanefi mezhebinde olduğu gibi, Şâfii mezhebinde de, akika kurbanı, çocuk nimetine karşılık, Allahü teâlâya şükretmek için hayvan kesmektir. Akika, çocukları belalardan, hastalıklardan korur. Yaşlı kimse, kendisi için de kesebilir. Peygamber efendimiz de, kendisi için akika kesmiştir. Bunun için hangi mezhepten olursa olsun, herkesin akika kesmesi çok iyi olur.
Hacca giderek, orada 15 günden fazla kalan kimseye, mukim olduğu için, kurban kesmek vacip olur. Bayram kurbanını kestirmek üzere telefonla Türkiye’deki bir yakınına vekâlet verip kestirebilir. Fakat şükür kurbanını Harem’de kesmesi gerekir, vekâletle Türkiye’de kestiremez.
Mukim bir zengin, seferdeki bir vekile kurban kestirse, vacip sevabı alır. Sefere çıkarken kurbanını kesmek için birini vekil eden zengin, gittiği yerde mukim olsa, vekilin kestiği hayvan, vacip kurban olur. Çünkü zengin mukimdir ve vekâletle istediği şehirde kestirebilir.