Cuma, Kasım 15, 2024
Gazete Makaleleri

Kur’an-I Kerimde Nesh Vardır

Bid’at ve dalalet ehli, “Allahın, koyduğu bir hükmü, daha sonra değiştirmesi, akla uygun değildir, nesh yoktur” diyor. Bu, neshi bilmeyen cahillerin veya bildiği halde gerçekleri gizleyen hainlerin sözüdür. Bütün hak dinlerde, iman bilgileri yani Amentü’nün esasları bozulmadan önce aynı idi. İmanda değişiklik olmaz.

İki âyet meali:

(Kur’an, önce gelmiş olan kitapları tasdik edicidir.) [Bekara 97]

(Tevrat’ı tasdik eden Kur’ana inanın!) [Bekara 41]

Nesh, peygamber kıssaları ile cennet ve cehennemi bildiren âyetlerde olmaz. Yalnız, emir ve yasaklarda olur. Nesh; emir ve yasakları değiştirmek demek değil, bunların yürürlük zamanlarının bittiğini haber vermektir. Kur’an-ı kerim, Tevrat ve İncil’i nesh edip yürürlükten kaldırdı. (Beyan-ül-hak)

Dinin emir ve yasakları tedrici olarak bildirildi. Mesela Bekara suresinin 219. âyetinde, önce içkinin büyük günahı yanında, bazı faydalarının da bulunduğu bildirildi. Daha sonra haram edildi. (Maide 91)

Nesh hakkında iki âyet meali:

(Biz, daha iyisini veya onun gibisini getirmeden bir âyeti nesh etmez veya unutturmayız.) [Bekara 106]

(Ya bize bundan başka bir Kur’an getir, yahut onu değiştir diyenlere de ki, Onu kendiliğimden değiştiremem.) [Yunus 15]

Demek ki nesh edilen ve unutturulan âyetler vardır. Hadis-i şerifle de olsa, nesh yine Allahın emri iledir. Çünkü Resulullahın dine ait sözleri vahiydir: (Onun sözü vahiyden başka değildir.) [Necm 5]

Neshin çeşitleri şunlardır:

1- Âyetin, âyet ile neshi:

Bekara suresinin 180. âyetinde, ölüm hastasının ana, baba ve yakınları için vasiyette bulunma şartı vardı. Nisa suresinin 11. âyetinde, herkesin ne kadar miras alacağı bildirilmiş ve böylece vasiyet şartı kaldırılmıştır. Nisa suresinin, (Yeminlerinizin bağladığı kimselere de hisselerini veriniz) mealindeki 33. âyetine göre, akraba olmayan iki kişi yeminleşir ve biri diğerine mirasçı olurdu. Ama Enfâl suresinin, (Yakın akrabalar vâris olmaya daha uygundur) mealindeki 75. âyeti ile neshedildi. (Ebu Davud)

Nur suresinin, (Zina eden ancak zina edenle evlenebilir) mealindeki 3. âyeti, Nur suresi 32. âyeti ile ve İbni Mace’nin bildirdiği (Önceki zina, nikâhı haram kılamaz) hadis-i şerifi ile nesh edildi. Dört mezhepte de, zina eden, zina etmeyenle ve zina etmeyen, zina edenle evlenebilir. (Cessas)

2- Âyetin, sünnet ile neshi:

Bekara suresinin (Ölüm gelince, ana baba ve yakınlara vasiyet farzdır) mealindeki 180. Âyeti, [Buhari’deki] (Vârise vasiyet yoktur) hadis-i şerifi ile nesh edildi.

Zekât verilmesi bildirilen 8 sınıftan biri olan Müellefe-i kulub, iman etmesi veya kötülükleri önlenmek istenilen kâfirler ve yeni iman etmiş olan zayıf Müslümanlar idi. Hz. Ebu Bekir zamanında, Beyt-ül-mal emini olan Hz. Ömer, [Kütüb-i sittenin hepsinde bulunan] (Zekâtı Müslümanların zenginlerinden al, fakirlerine ver) mealindeki Muaz hadisini bildirip, (Müellefe-i kulub’a zekât verilmesini Resulullah nesh etti) dedi. Eshab-ı kiramın hepsi, bunu kabul etti. Nesh edilmiş olduğuna ve bunlara zekât verilmemesi gerektiğine icma hâsıl oldu. (R. Muhtar)

3- Sünnetin âyet ile neshi:

Beyt-ül-makdis’e doğru namaz kılınırken, Bekara suresinin, (Yüzünü artık Mescid-i Haram [Kâbe] tarafına çevir) mealindeki 144. âyeti ile nesh edildi.

4- Sünnetin sünnet ile neshi:

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Kabir ziyaretini yasaklamıştım, bundan sonra ziyaret edin!) [İ. Mace]

(Bazı âyetlerde olduğu gibi, hadislerimden de birbirini nesh eden olur.) [Deylemi]