Hazret-İ Ömer Cennetliktir
Hz. Ömer’in Cennetlik olduğu hadis-i şeriflerle de bildirilmiştir. Bunlardan birkaçı şöyledir:
(Bu ümmetten Cennete ilk girecek olan Ebu Bekir ve Ömer’dir.) [Deylemi, İbni Neccar]
(Enbiyadan sonra, Cennet ehlinin en üstünü Ebu Bekir ile Ömer’dir.) [Tirmizi, İbni Mace].
(Cennette yüksek derecedekileri, aşağıdakiler sizin ufuktaki yıldızları gördüğünüz gibi görürler. Ebû Bekir ve Ömer de o yüksek derecede olanlardandır.) [Tirmizi, İbni Mace]
(Ebu Bekir ve Ömer peygamberler hariç, Cennet ehlinin kâmil seyyidleridir.) [Tirmizi]
(Miracda, Ömer’e verilecek olan köşkü gördüm.) [Buhari, Müslim]
(Cennete girdim. Bir köşkte bir huri [Cennet kızı] gördüm. Sen kimin içinsin dedim. Ömer ibni Hattab için yaratıldım! dedi.) [Buhari, Müslim]
(Ömer’in Cennetteki derecesi, Ebu Bekir hariç, ümmetimin hepsinden yüksektir.) [İbni Mace]
(Ömer Cennet ehlinin ışığıdır.) [E. Nuaym, İ. Asakir]
(Ömer Cennettedir.) [Tirmizi, İbni Mace, Taberani, İ. Asakir, Beyheki, Darekutni, Hakim, Ebu Nuaym, İbni Said]
Hadis âlimleri söz birliği ile bildiriyorlar ki: Ebu Musel-Eşari dedi ki, Resulullah ile bir bahçede oturuyorduk. Birisi kapıya vurdu. Resulullah (Kapıyı aç ve gelene Cennetlik olduğunu müjdele) buyurdu. Kapıyı açtım. Ebu Bekir içeri girdi. Resulullahın müjdesini kendisine söyledim. Kapı yine vuruldu. (Kapıyı aç ve gelene Cennetlik olduğunu müjdele) buyurdu. Kapıyı açtım. Ömer içeri geldi. Ona da müjdeyi söyledim. Kapı yine vuruldu. (Kapıyı aç! Gelene Cennetlik olduğunu müjdele ve başına belalar geleceğini de söyle) buyurdu. Kapıyı açtım. Osman içeri girdi. Müjdeyi ve Allahü teâlânın kaderini kendisine söyledim. Allahü teâlâya hamd olsun. Kazalarda, belalarda ancak Allahü teâlâya sığınılır dedi. (Buhari, Müslim-Kurretül ayneyn)
Hz. Ömer, bir cemaat ile Hz. Ali’ye gidip dedi ki: Ya Ali, sen Resulullahın (Ömer, ehli Cennetin ışığı ve İslamın nurudur) buyurduğunu işittin mi? Hz. Ali de, evet dedi. Hz. Ömer, dedi ki, o halde işittiğini yaz. Hz. Ali de mübarek eline kalem alıp, yazdı. Hz. Ömer o yazıyı alıp, oğluna verdi. Ben ölünce, bunu kefenime koy. Allahü teâlânın huzuruna bununla çıkayım dedi. (M. Ç. Güzin)
Hatib bin Ebi Beltea, Saire isimli bir kadınla Mekke’deki müşriklere, Mekke’nin fethi için hazırlık yapıldığını bildiren bir mektup gönderdi. Vahiy ile durumu öğrenen Peygamber efendimiz, üç kişiye emretti. Kadına yetişip, mektubu istediler. Kadın (Bende mektup yok) dedi. (Resulullah yalan söylemez, mektubu çıkar. Yoksa…) diyerek tehdit edilince, kadın saçlarının arasındaki mektubu çıkarıp verdi. Mektup getirilince Peygamber efendimiz, Hz. Hatib’e niçin böyle yaptığını sordu. O da (Ben müminim. Mekke’de çoluk çocuğum var. Müşriklerin bir zararı dokunmasın diye bunu yazdım.) dedi. Hz. Ömer, (Ya Resulallah, izin ver şunun kellesini uçurayım) dedi. Fakat Peygamber efendimiz (Allahü teâlâ, Bedir gazasında bulunanlara “İstediğinizi yapın! Sizin her işinizi affettim” buyurdu. Bu da onlardandır) buyurunca, Hz. Ömer, Bedir gazasında bulunan bir sahabiye suizan ettiği için ağladı. Fakat böyle bir iş uygun olmadığı için, (Ey iman edenler, düşmanımı ve düşmanlarınızı dost edinmeyin) âyet-i kerimesi indi. (Mümtehine 1) [Mevahib-i ledünniyye]
Hz. Ömer de Bedire ve bütün savaşlara katılan ve ayetlerle övülen bir sahabidir. (Devamı var)