Hadis-İ Şerifler Delil Değil Midir?
Kur’an-ı kerimin birçok yerinde Resulüme uyun buyuruluyor. Eğer Kur’anı herkes anlasaydı, (Resule uymaya lüzum yok, herkes Kur’andan anladığına uysun) denirdi. Aksine Kur’anın açıklanması istenerek buyuruluyor ki:
(İhtilafa düşülen şeyleri açıklayasın diye bu kitabı sana indirdik.) [Nahl 64]
Kur’an-ı kerimde, sadece (Allaha uyun) denmiyor. Resulüne de uyulması emrediliyor. (Resule itaat eden, Allaha itaat etmiş olur.) [Nisa 80] (Demek ki Resulullaha uymak Allaha uymaktan ayrı değildir.)
(Allah ve Resulüne itaat eden, en büyük kurtuluşa ermiştir.) [Ahzab 71]
(Resulüm de ki, “Bana uyun ki, Allah da sizi sevsin!”) [Al-i İmran 31]
(O, kendisine vahyedilenden başkasını söylemez.) [Necm 4]
(Ona uyun ki, doğru yolu bulasınız!) [Araf 158]
(O ümmi Peygamber, temiz şeyleri helâl, pis, çirkin şeyleri haram kılar.) [Araf 157] Demek ki Resulü de haram etme yetkisine sahiptir. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (Peygamberin haram kılması, Allahın haram kılması gibidir.) [Tirmizi]
(Peygamberin verdiğini alın, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7]
(Allaha ve Resûlüne karşı gelen kâfirler, bilsin ki, Allahın azabı çok şiddetlidir.) [Enfâl 13]
(Allahın yolu ile, peygamberlerin yolunu farklı göstermek isteyenler kâfirdir.) [Nisa 150-1]
(De ki, “Allaha ve Peygambere uyun! Eğer [uymayıp] yüz çevirirlerse, [kâfir olurlar] Allah da kâfirleri sevmez.) [A. İmran 32] (Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Yakında, “Allahın kitabının dışında uyacağımız bir şey tanımıyorum” diyenler çıkacaktır.) [Ebu Davud]
(Bir zaman gelir, beni yalanlayanlar çıkar. Bir hadis söylenince, “bunu bırak, Kur’andan söyle” derler.) [Ebu Yala]
(Bir zaman gelir, sünnetimi öldüren kimseler çıkacak. Allah bunlara lanet etsin!) [Deylemi]
(Sünnetimden yüz çeviren benden değildir.) [Müslim]
(Bana uyan cennete girer, uymayan, isyan eden cennete giremez.) [Buhari] (Sünnetten yüz çevirip yalnız Kur’an diyenlerin kâfir olduklarını bu âyetler ve hadis-i şerifler açıkça bildirmektedir.)
(Anlaşamadığınız bir işin hükmünü Allaha [Kur’ana] ve Resulüne [Sünnete] arz edin!) [Nisa 59] (Yani, bir işte anlaşamazsanız, bu işin nasıl yapılacağını âlimler, Kur’an ve sünnetten anlasınlar, âlim olmayan ise, âlimlere uyarak yapsın demektir. R. V. Hindi)
Resulullaha uymanın önemi anlaşılınca, Kur’an-ı kerimin açıklaması olan hadis-i şeriflere de uymanın gereği anlaşılır. Sünnet, [hadis-i şerifler] olmasaydı, namazların kaç rekat olduğu ve nasıl kılınacağı, zekât, orucun, haccın farzları, hukuk bilgileri bilinemezdi. Yani hiç kimse, bunları Kur’an-ı kerimden çıkaramazdı. Şu halde Kur’anı anlamak için, onun açıklaması olan hadis-i şeriflere ihtiyaç vardır. Hadis-i şerifleri de anlamak için âlimlere ihtiyaç vardır. Allahü teâlâ, (Peygambere sorun, âlimlere sorun) buyuruyor. Sapıklar, biz de anlarız diye inat ediyorlar. Herkes Kur’anı anlayabilseydi o zaman peygambere ne lüzum kalırdı? Eğer herkes Kur’an-ı kerimi doğru anlasaydı, 72 sapık fırka meydana çıkmazdı. Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Eğer onun hükmünü peygambere veya ülül-emre [yetkililere, âlimlere] sorsalardı, öğrenmiş olurlardı.) [Nisa 83]
(Verdiğimiz bu misalleri ancak âlim olanlar anlar.) [Ankebut 43]
(Bilmiyorsanız âlimlere sorun.) [Nahl 43]
(Allahtan en çok korkan âlimlerdir.) [Fatır 28]
Bu âyetler, Kur’anı anlamak için âlimlerin açıklamasına da ihtiyaç olduğunu bildirmektedir.