Salı, Kasım 26, 2024
Gazete Makaleleri

Günah, Sahur Ve İtikaf

Her zaman günahtan sakınmak gerekir ama oruçlu iken daha çok sakınmak gerekir. Hadis-i şerifte, (Gıybet etmek, söz taşımak, yalan yere yemin etmek, namahreme şehvetle bakmak orucu bozar) buyuruldu. İmam-ı a’zam hazretleri, bu hadis-i şerifi açıklıyor ve (Bu günahlar orucun sevabını bozar, sıhhatini bozmaz, oruç mekruh olur) buyuruyor. Yani bu günahları işleyen, oruç borcundan kurtulur ise de, oruca mahsus olan büyük sevaba kavuşamaz. Hadis-i şerifte, (Nice oruç tutan vardır ki, açlık ve susuzluktan başka bir şey elde etmez) buyuruldu. Oruç, müminler için bir nimet ve emanettir. Emanete riayet etmek gerekir. Onun zayi olmaması için şartlarını ve edeplerini gözetmek gerekir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Harama bakmak, şeytanın zehirli oklarından bir oktur. Allah korkusu ile bunu terk edene, Allahü teâlâ öyle bir iman verir ki, tatlılığını kalbinde bulur.),

(Oruç, ateşe kalkandır. Gıybet ile parçalanmadıkça korur. Oruçlu, cahillik edip de kötü söz söylemesin! Birisi kendine sataşmak isterse, “Ben oruçluyum” desin!)

Gözü ve dili günahlardan koruduğumuz gibi, kulağımızı da korumamız gerekir. Konuşulması haram olan şeyi, dinlemek de haramdır. El, ayak ve diğer uzuvları da haramdan korumalıdır! Oruç tutup azaları ile günah işleyen, ilaç yerine zehir içen hastaya benzer. Çünkü günah zehirdir. İbadetlerimizin sevabını yok eder. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Sahura kalkın, sahurda bereket vardır.),

(Sahurda yemek yiyerek, oruç tutmanıza yardımcı olun!),

(Sahur yemeğine kalkmak, Allahın size bağışladığı berekettir, bunu kaçırmayın!),

(Yedikleri helal olmak şartı ile hesaba çekilmeyecek üç kişi; oruçlu, sahur yemeği yiyen ve Allah yolunda nöbet tutandır.),

(Bir lokma olsa da sahur yemeği yiyin! Çünkü onda bereket vardır.),

(Müminin sahurunun hurma ile olması ne güzeldir.),

(Allahü teâlâ, sahura kalkanlara rahmet eder.),

(Sahur yemeği mübarektir. Sahurun tamamı berekettir. Bir yudum su için de olsa sahura kalkın! Allahü teâlâ ve melekleri, sahura kalkanlara salat ve selam ederler.) [Yani Allahü teâlâ, sahura kalkanları mağfiret eder, melekler de onlar için dua eder.]

İnsanlara iyilik etmek çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(İnsanların hepsi Allahın ıyâli [ev halkı] gibidir. Allahın en çok sevdiği kimse, Onun ıyâline [insanlara] en faydalı olandır. Allahın en buğzettiği kimse de Onun ıyâline iyilik etmeyendir.),

(Şu iki şeyden daha iyisi yoktur: Allaha iman ve Onun kullarına iyilik etmek. Şu iki şeyden de kötüsü yoktur: Şirk ve insanlara kötülük etmek.),

(En iyi kimse, kendisinden hep iyilik beklenendir.),

(İyilik etmek ömrü uzatır.),

(Kime bir iyilik yapılırsa, o iyiliği ansın! İyiliği anmak şükür, iyiliği gizlemek nankörlüktür.)

İtikaf nedir?

İtikaf, camiye girip ibadetle meşgul olmak demektir. Ramazan-ı şerifte itikaf, sünnet-i müekkededir. Ancak itikaf, sünnet-i kifaye olduğu için bir mahallede birkaç kişi itikafa girerse, diğerlerinden bu sünnet sakıt olur. Bu bakımdan imkânı olanlar itikafa girmelidir! İtikaf eden kimse camide yiyip içer, yatar. Abdest için dışarı çıkabilir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(İtikafta olan, günahlardan uzaklaşır, her iyiliği işlemiş gibi sevaba kavuşur.),

(Bir devenin 2 sağımı kadar itikaf eden, bir köle azat etmiş gibi sevap kazanır.),

(Ramazanda on gün itikaf eden, 2 defa hac yapmış gibi sevap kazanır.)