Evlenilmesi Harâm ve Helâl Olanlarla İlgili Bazı Suâl ve Cevaplar
Hâtırlıyacağınız üzere, geçen haftaki makâlemizde, “Süt Bankası” ve “Kendileriyle Evlenilmesi Harâm Olan Kimseler” mevzûlarını işlemiştik. Bu vesîleyle, www.dinimizislam.com sitesine girip mevzûu araştırırken, orada mevzûumuzla alâkalı çok önemli başka suâl ve cevaplara da rast geldim. Bugüne kadar 150 milyona yakın insanın girdiği çok geniş bir portal olan bu siteden istifâde, herkese açık ve serbest olduğu için, ben de orada bahisle ilgili olan, geçen hafta yazdıklarımız dışında, diğer bazı suâl ve cevapları da burada nakletmek istedim.
Suâl: Bir erkeğe, hanımı mahrem midir, yoksa nâ-mahrem midir?
Cevap: Mahrem, nikâh düşmeyen, evlenmesi harâm olan demektir. Hala, teyze gibi evlenilmesi harâm olan kadınlara mahrem denir.
Nâ-mahrem, yabancı, nikâh düşen demektir. Evlenilmesi harâm olmayanlar, başkalarının hanımları ve bütün yabancı kadınlar nâ-mahremdir.
Bir erkeğin hanımı, onun mahremi olmadığı gibi, nâ-mahremi de değildir. Onun nikâhlısı, ya’nî helâlidir.
Suâl: İki kız kardeşle aynı anda evlenmek câiz mi?
Cevap: Câiz değildir. Câiz demek âyeti inkâr olur. Harâma helâl demiş olur. Kendi kız kardeşi ile evlenenin durumu da aynıdır. Annesi ile evlenenin durumu da aynıdır. Anne ile, kardeş ile evlenmek câiz diyen kimse, Allah’ın bildirdiği âyeti inkâr etmiş olur. Harâma helâl demiş olur. Meşhûr bir harâma helâl diyen de kâfir olur.
Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyurulmuştur ki:
“Analarınız, kızlarınız, bacılarınız, halalarınız, teyzeleriniz, kardeşlerinizin kızları, bacılarınızın kızları, sizi emziren sütanneleriniz, sütkardeşleriniz, karılarınızın anneleri, öz oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi bir arada alarak evlenmek, size harâm kılındı.” [Nisâ, 23]
Suâl: “Kuzen”lerle evlenmek câiz midir?
Cevâp: “Kuzen”den kastınız amca, dayı, hala ve teyze çocukları ise, hepsi ile evlenmek câizdir. Fakat tenzîhen mekrûhtur. Yeğene de “kuzen” denebiliyor. Onlarla evlenilmez.
Suâl: Üvey oğlun hanımı mahrem mi?
Cevap: Mahrem değildir. Yabancıdır.
Suâl: Bir babanın üvey kızı, kendi öz kızı gibi mahrem midir?
Cevap: Evet.
Suâl: Üvey kızın kızı da mahrem mi?
Cevap: Evet.
Suâl: Annemin üvey annesi bana ve babama yabancı kadın mıdır?
Cevâp: Evet yabancı kadındır.
Suâl: Benim amcam hanımıma yabancı erkek hükmünde midir?
Cevâp: Evet, yabancı erkek hükmündedir.
Suâl: Benim üvey babam, hanımıma yabancı mı?
Cevap: Evet.
Suâl: Gelin, insanın kendi kızı gibi midir? Nerelerine bakmak câiz, nerelerine bakmak câiz değildir?
Cevap: Gelin, insanın kendi öz kızı gibidir. Kızının nerelerine bakılması câiz ise, gelinin de aynı yerlerine bakmak câizdir. Erkek, nikâhla alması ebedî harâm olan 18 kadının, meselâ annesinin, kızının ve gelininin saçına, yüzüne, gerdanına, kollarına, dizden aşağı bacağına, şehvetten emîn ise, bakabilir. Göğüslerine, koltuk ve yanlarına [böğürlerine], uyluk ve dizlerine ve sırtına bakamaz. (Bedâyi)
Suâl: Bir kadın, mürted amcanın yanında başı açık oturabilir mi?
Cevap: Hayır.
Suâl: Gayr-i müslim kardeş, gayr-i müslim kayınpeder, mürted amca, mürted dayı yabancı sayılır mı?
Cevap: Evet.
Suâl: Kayınvâlidenin annesi de, kayınvâlide gibi mahrem mi?
Cevap: Evet.
Suâl: Kardeş torunu mahrem mi?
Cevap: Evet.
Suâl: Erkeğe göre, annesinin veya babasının teyzesi ve halası kendisine nâ-mahrem midir? Kadına göre de, annesinin veya babasının dayısı ve amcası kendisine nâ-mahrem midir?
Cevap: Erkeğe göre, kendi teyzesi ve halası gibidir, yabancı değildir. Kadına göre de, kendi dayısı ve amcası gibidir, yabancı değildir. Ya’nî nâ-mahrem değil, mahremdir.
Suâl: Damadımın yanında başı açık durabilir miyim?
Cevap: Kayınvâlide, aynen anne gibidir. Başınız açık, kollarınız açık, diz kapağınızdan altı ya’nî bacaklarınız açık olarak damadınızın yanında durabilirsiniz. Hiç mahzûru olmaz. Ancak genç iseniz, fazla açık durmanız iyi olmaz.
Suâl: Kaç yaşındaki kadına ihtiyâr kadın denir?
Cevap: 55 yaşından büyük olana âyise [ihtiyâr kadın] denir.
Suâl: Bir kadını kendim, kızını da oğlum için almam câiz mi?
Cevap: Evet.
Suâl: Nikâhlısını, halvet olmadan boşayan erkek, bu kadının kızı ile evlenmesi câiz mi?
Cevap: Evet.
Suâl: 16 yaşında bâliğ olmayan, bâliğ hükmünde midir?
Cevap: Evet.
EVLENME MEVZÛUYLA ALÂKALI DİĞER BAZI SUÂL VE CEVAPLAR
Yukarıda evlenme bahsine dâir bazı suâl ve cevapları naklettik. Şimdi aynı mevzûa devâm etmek istiyoruz.
Suâl: Öz ablamın kızı ile evlenmem câiz midir?
CEVAP: Abla kızı da, aynen abla gibidir. Evlenmek aslâ câiz değildir. Nisâ sûresinin 23. âyet-i kerîmesinde harâm olduğu yazılıdır. Ablanızın kızının kızı ile de ve bütün torunları ile de evlenmeniz câiz değildir.
Hıristiyânlık ve Yahûdîlikte bile, abla kızıyla evlenmek câiz değildir. Amca ve dayı ile, hala ve teyze ile de evlenilmez. (Nisâ, 23)
Suâl: Üvey ağabeyim ile üvey ablam evlenebilir mi? Ya’nî babamın hanımı ölünce, dul bir kadınla evlendi. Bu kadının bir kızı var. Babamın da ölen karısından bir oğlu var. Bu oğlan, bu kız ile evlenebilir mi?
CEVAP: Evlenebilir. Çünkü hiç akrabâlığı yoktur.
Suâl: Çocuklu dul bir kadınla evlendim. Bu kadının oğlunun hanımı bana yabancı mı?
CEVAP: Evet, yabancıdır. Ama bu kadının kızları size yabancı olmaz.
Suâl: Hanımımın üvey annesi, bana nâ-mahrem mi?
CEVAP: Evet yabancıdır.
Suâl: Bir hoca, süt bacı, genç kayınvâlide, başka bir kocadan olma kızı ve benzerleriyle halvetin câiz olmadığını bildiriyor. Bunlar mahrem değil mi, bunlarla halvet câiz olmaz mı?
CEVAP: Bu kadınlar ebedî mahremdir. Ebedî mahrem olan kadınlarla halvet câizdir. Süt kardeş ile, genç kaynana ve gelin ile, fitne şüphesi ya’nî insanların sû-i zan edip yanlış anlamaları söz konusu olunca, mekrûhtur. Fitne şüphesi olmayınca mekrûh olmaz.
Suâl: Bir erkeğin ölen hanımından olan kızı ile evli olan damadı, sonraki evlendiği hanımına mahrem mi, nâ-mahrem mi? Ya’nî bir erkeğe, karısının üvey annesi mahrem midir?
CEVAP: Nâ-mahremdir, ya’nî yabancıdır.
Suâl: Bir kadın için, kayınpederinin ve kayınvâlidesinin babası, bir erkek için kayınvâlidesinin ve kayınpederinin annesi kendisine mahrem midir?
CEVAP: Evet, kayınvâlide ve kayınpederin ana, baba, dede ve nineleri de, kendi öz dedesi ve öz ninesi gibi mahremdir.
Suâl: Bir erkeğe, ana-babasının hala ve teyzeleri mahrem midir?
CEVAP: Evet, mahremdir. Süt hala, süt teyze de böyle mahrem olur.
Suâl: Bir kadına ana babasının dayı ve amcaları mahrem midir?
CEVAP: Evet, mahremdir. Süt amca, süt dayı da böyledir.
Suâl: Bir erkeğe, kardeşinin çocuklarının kızları mahrem midir?
CEVAP: Evet, mahremdir. O kızların kızları da mahremdir. Kendi kızı gibidir.
Suâl: Bir kadına, kardeşinin çocuklarının oğulları mahrem midir?
CEVAP: Evet, mahremdir.
Mahrem akrabâ
Suâl: Babanın hala ve teyzesi, kardeş çocuklarının torunları mahrem midir?
CEVAP: Evet, mahremdir. Babanın hala ve teyzesi, bizim hala ve teyzemiz demektir. Kardeşimizin torunları da, bizim yeğenimizdir.
Üvey kardeşler
Suâl: Babamın eşi ölünce, dul ve çocuklu olan annemle evlenmiş. Annemle gelen üvey ablam var. Babamın ölen eşinden de bir abim var. Bunlar, birbirleriyle evlenebilirler mi?
CEVAP: Elbette evlenebilirler; çünkü ikisinin de, ana babaları ayrıdır. Hiçbir akrabâlıkları yoktur. Babanız, ileride anneniz olacak kadına, “Oğluma kızını ver, seninle biz evlenelim” demiş oluyor. Bu gâyet normaldir.
Akrabâ ve hısım
Suâl: Kitaplarda hısım ve akrabâ ifadesi geçiyor. Bunların ikisi aynı değil mi?
CEVAP: Hayır, ikisi farklıdır. Ana, baba ve dedelerden, çocuklardan ve torunlardan başka olan yakınlara akrabâ denir. Meselâ erkek kardeş, erkek yeğen ve amca, kadın için mahrem akrabâdır. Kız kardeş, kız yeğen ve hala erkek için mahrem akrabâdır.
Amcaoğlu, halaoğlu kadın için nâ-mahrem akrabâdır. Amcakızı, halakızı da erkek için nâ-mahrem akrabâdır.
Hısım, kadın tarafından, evlilik sebebiyle doğan akrabâlık demektir. Kayınpeder, Kayınvâlide, gelin ve damat, mahrem hısımdır. Baldız, erkek için nâ-mahrem hısımdır. Enişte, kadın için nâ-mahrem hısımdır.
Arapçada hısımlar için “eshâr” deniyor. İki hadîs-i şerîf meâli şöyledir:
“Eshârımın Cennetlik olmalarını istedim. Rabbim de bu isteğimi kesin olarak kabûl etti.” [Hâkim]
“Eshârıma sövüp sayana, Allahü teâlânın, bütün meleklerin ve insanların la’neti olsun!” [Hâkim]
Peygamber Efendimizin Eshârından [akrabâ olmakla şereflenip Cennetlik olanlardan] bazıları şunlardır:
1- Kayınpeder olanlar: Hazret-i Ebû Bekir, Hazret-i Ömer, Hazret-i Ebû Süfyân (Radıyallahü anhüm).
2- Damat olanlar: Hazret-i Osmân ve Hazret-i Alî (Radıyallahü anhümâ).
3- Kayınvâlide olanlar: Âişe vâlidemizin annesi Ümm-i Rûmân, Hafsa vâlidemizin annesi Hazret-i Zeyneb, Ümm-i Habîbe vâlidemizin annesi Hazret-i Hind (Radıyallahü anhünne).
4- Kayınbirâder olanlar: Hazret-i Abdullah bin Ömer, vahiy kâtibi Hazret-i Muâviye (Radıyallahü anhüm).
Bu dört grup hısımdan birini sevmemek münâfıklık alâmetidir, çünkü bir hadîs-i şerîf meâli şöyledir:
“Ebû Bekir, Ömer, Osmân ve Alî’nin sevgisi, bir münâfığın kalbinde toplanmaz.” [İbn-i Asâkir]