Cumartesi, Kasım 16, 2024
Gazete Makaleleri

Dinler Ve Medeniyetler Arası Muhârebelerin Zararları-1

Bildiğiniz gibi, bir müddetten beri ısrarlı bir şekilde, Müslümanların en mukaddes değerlerine  hakâret edilerek tahrîk edildiklerini görüyoruz.

Halbuki ma’lûmdur ki, iki araba çarpıştığında, her ikisinde de büyük hasarlar meydâna gelir.  

Kezâ iki testi çarpışınca ikisi de kırılabilir; faraza biri biraz sağlam olsa ve kırılmasa bile, yine de biraz zarar görür.

Başlatılan yangın, bazan kontrol altına alınamıyabilir.

Meydana getirilen sel de, bazen kontroldan çıkabilir.

Isrârlı bir şekilde Müslümanların üzerine gelindiğine dâir misâller o kadar çok ki, saymakla bitmez. Bu yapılanları ma’kûl karşılamak mümkün değil.

Birkaç misâl verelim:

1- “Şeytân Âyetleri” adıyla bir kitap yazarak, Müslümanların mukaddes kitâbı “Kur’ân-ı Kerîm”e hakâret ettiler.

2- Hatırlanacağı üzere, geçen sene, ABD’de yayımlanan “Newsweek” dergisindeki bir haberde, Guantanamo’daki ABD askerlerinin Kur’ân-ı Kerîm’i, tuvalete attıkları iddiası yer almıştı. Bunun üzerine, Afganistan ve Endonezya’da baş gösteren protesto gösterileri ve çatışmalarda 16 kişi ölmüştü. Dergi, daha sonra özür dilemişti.

3-  19 Mayıs 2005  tarihinde “habervitrini.com” isimli İnternet Sitesi’nde yer alan, ayrıca CNN TÜRK’te neşredilen bir habere göre:

ABD’de “amazon.com” isimli İnternet Sitesi üzerinden, bir “Mushaf-ı şerîf” satın alan Azzâ Basaruddîn adlı ABD’li Müslüman bir kadın, “Kitâb”ın kapağı içinde ”Tüm Müslümanlara Ölüm” yazısıyla karşılaştı.

Bunun üzerine, ABD’deki Müslüman Dernekleri, olayla ilgili olarak “amazon.com”un, kamuoyu önünde, tüm Müslümanlardan özür dilemesini istemiş; olayı araştıran ve doğrulayan şirket, mezkûr kadının parasını iâde edip yeni bir Kur’ân ve hediye çeki göndermiş, kendisinden özür dilemiş, ayrıca kitapların paketlenmesi ve dağıtımından sorumlu kuruluşla ilgili de soruşturma başlatmıştı.

4- Meşhûr 11 Eylül hâdiselerinden sonra, Amerika Cumhurbaşkanı “Haçlı Seferleri”nden bahsetti.

5-  17 Ağustos 2005’te bir Danimarka Radyosu (Radio Holger), Müslümanlara karşı şiddet kampanyası başlattı. [Hattâ bundan dolayı, Radyo’nun yayın lisansı, 3 aylığına elinden alındı; ama buna rağmen, Radyo yetkilileri, yayınlarını İnternet’ten sürdüreceklerini açıkladılar.]

6-  30 Eylül 2005’te yine Danimarka’nın çok satan bir gazetesi (Jyllands-Posten), yoğun tepkilere sebep olan 12 çirkin karikatürü yayınladı.

7-  01 Şubat 2006 tarihinde,  muhafazakar Die Welt (Almanya), France Soir (Fransa), Volkskrank (Hollanda), Blick (İsviçre), La Stampa ve Corriere della Sera (İtalya) ve bazı İspanya gazeteleri, söz konusu karikatürleri tekrâr yayınladılar.

Bu gazetelerde, başta Peygamber Efendimiz olmak üzere, birçok mukaddes değerimize saldırdılar. Meselâ karikatürlere bakıldığında, Peygamberimizden başka, Kelime-i Tevhîd, Kur’ân-ı Kerîm, İslâm harfleri, sakal, sarık, tesettür ve benzerleriyle de alay edildiği görülecektir.

Bu durum karşısında, maalesef ilgili ülkelerin resmî yetkililerince, herhangi bir tedbir alınmadı ve Müslümanlardan da özür dilenmedi.

Artık bardağı taşıran bu olaylardan dolayı, bütün İslâm âleminde, karikatüristler, karikatürleri yayınlıyan gazetelerin sorumluları ve onların ülkelerinin yetkililerine karşı yoğun protestolar başladı, hattâ maalesef bazı yerlerde şiddet olayları da meydana geldi.

8- Ayrıca bu seviyesiz, bayağı karikatürleri tişörtlere de bastılar.

9- İtalya’da bir bakan, “Papa”ya mürâcaat ederek tekrâr “Haçlı Seferleri” başlatmasını istedi.

 “NetGazete.com” adlı İnternet sitesinde, 08.02.2006 tarihinde çıkan bir habere göre:

Kuzey Birliği Partisi’nden İtalya Reform Bakanı Roberto Calderoli, Papa 16. Benedict’i yeni bir “Haçlı Seferi” başlatmaya çağırdı.

Karikatür krizi ve Trabzon’da bir İtalyan rahibin öldürülmesini, “Durum çok vahim” şeklinde değerlendiren Bakan Calderoli, “Papa, 5. Pio ve 11. Innocenzo gibi mücadele etmeli” diyerek Haçlı Seferlerini başlatan papaları Benedict’e emsâl gösterdi.

Calderoli, “Durum çok vahim. Bugün bütün İtalyan vatandaşları, zavallı rahip gibi öldürülme tehlikesiyle karşı karşıya. Müslüman halkta müthiş bir nefret var. Tedbîr almanın zamanı geldi. Bunu sadece güç kullanarak engelleyebiliriz” diye konuştu.

10-  17 Şubat 2006 tarihinde gazetelerde çıkan haberlere göre, yineİtalya Reform Bakanı Roberto Calderoli, katıldığı TG1 haberlerinde, çirkin karikatürlerin basılı olduğu tişörtle televizyona çıktı.

Calderoli, ülkesinde bulunan Müslümanlara hakâret etti ve Berlusconi’ye de bir çağrıda bulundu: “Hıristiyanlık değerlerine sahip çık, Hıristiyanlığı yaymaya çalış. İslam’ın yayılmasına izin verme” dedi.

Bu misâlleri çoğaltabiliriz.

Makalemizin sonunda ifâde edelim ki, biz, onların mukaddes değerlerine hakâret etmiyoruz. Onlar da bizim mukaddesâtımıza dil uzatmamalıdırlar. Müslümanları tahrîk ve provoke için uğraşmamalıdırlar. İnsanlık, medenîlik, insan haklarına saygı, hukûkî normlar da bunu gerektirmektedir.